GERDEK GECENİZ

İLK GECE - GERDEK GECENİZ ilk gece; KadınEvlilik denir. Evlilik sevgiyi, saygıyı, cinselliği, mutluluğu ve üzüntüyü dahi paylaşmayı içerir. Bu kurum kadının ve erkeğin sahip olduğu en temel haklardan bir tanesidir. Evliliğin toplum tarafından kabul görmesi içinde yasalar çerçevesinde onaylanması gerekir. Gelenek ve göreneklerde evliliğin oluşmasını ve yapısını etkilemektedir. Kadının ve erkeğin sosyal yaşamdaki rolleri daha doğar doğmaz yetiştirilme tarzları ile başlar. Bu roller toplumsal ve kültürel farklara göre bazı değişikliklere uğrasalar da temelde aynı esaslardadırlar. Kadın ve erkek ilişkisindeki en önemli şey kadını kadın ,erkeği erkek olarak kabul etmek ve karşı tarafın istek ve arzularına saygı duymaktır. Çünkü daha evvelde söylediğimiz gibi daha bebeklikten itibaren farklı yetiştirilir ve farklı hissetmeye başlarız Kadının yapısı itibarı ile daha duygusal olması kolay incinip kolay sevinmesi hormonları ile ilgili olup bu onun annelik yapabilmesi için gereklidir. Kadın adet gördüğü zaman veya gebe kaldığı zaman veya doğum yaptıktan sonra fiziksel olarak eskisine nazaran daha güçsüz düşer. Bunun sonucunda da erkek koruyucu ve kollayıcı olmak zorundadır. Bir kadının bir erkeğin nasıl düşündüğünü veya bir erkeğin bir kadının niçin farklı davrandığını anlamasına imkan yoktur. Erkeklerde devamlı sperm ( meni ) üretimi vardır ve bunun depolandığı kesenin kapasitesi eğer hiç boşalma olmazsa yaklaşık dördüncü günden sonra dolar ve sanki idrar torbanız dolduğunda nasıl işeme arzusu duyuyorsanız ve bu ilerledikçe rahatsızlık yaratıyorsa, erkekte eğer boşalmadığı süre dört gün veya daha fazla olursa devamlı kontrolsüzce seks arzusu duyacak sonuçta belki de saldırganlaşacak ve hatta istenmeyen olaylarla karşılaşılacaktır. Bazen ise doğanın bir savunma sistemi olarak ilişki kuramayan veya masturbasyon yapamayan erkek uykusunda boşalacaktır. Bu gerçeği göz önüne alarak hanımlarımızın eşlerine olan yaklaşımlarına daha iyi değerlendirmelerini istiyoruz ve aralarında olabilecek bazı problemleri cinsellikten uzak durarak onları istedikleri şekilde yönlendirebileceklerini düşünürlerse en yanlış şeyi yapmış olacaklardır. GERDEK GECESİ VEYA ZİFAF GECESİ

KADIN İÇİN  "İLK GECE"

Gerdek Gecesi.... Evlenmiş karı ve kocanın ilk defa bir araya geldikleri gece. Bu buluşmanın özelliği, kadın ve erkek için daha önce bilinmesi mümkün olmayan maddi ve manevi mahremiyetin ortadan kalkmasıdır. çünkü o geceden önce, ayrı dünyalarda yaşayan iki insan, birbirlerine yaklaşarak, aynı hayatı paylaşma durumuna gelmişlerdir. Bunun da ötesinde, aile olarak belirli hak ve görevleri “fiilen yaşama” olayını başlatmışlardır. Gerdek gecesini, sadece cinsi yönden iki farklı cinsin birbirlerini tanıması olarak görmemesi gerekir. bu beraberlik aynı zamanda, manevi ve hissi bir bütünleşmeninde başlangıcı olmaktadır.

Olgunluk seviyesine gelen iki gencin, onmdan sonraki hayatları belirli bir ölçü ve plan dahilinde sürecektir. Bu bakımdan gerdek gecesi; son derece ciddi ve ağır sorumluluklarla dolu bir hayatın başlangıç anıdır.
 
Tek kelime ile bir planlama kararının verileceği zamandır. İki çift paylaşacakları hayatta birbirleri için düşündüklerini açıkça anlatacak ve karşılıklı olarak yekdiğerinden beklediği tavır ve davranıştan konuşacaklardır. Gerdek, İslami bir olaydır. Çünkü gerdek olayında gözümüze çarpan olağanüstü durum, kadın ve erkeğin meşru ölçüler içersinde bir araya gelmesi ve evlilik gibi büyük bir hadisenin düşünülüp, tartışılarak gerçekleştirilmesidir.

Gerdek olayında, birbirlerini uzaktan tanıyan iki çiftin yakın bir temas ile ve ciddi bir ortamda karşısındakini ölçülü bir şekilde değerlendirmesi sözkonusudur. Çünkü evlilik ile yeni bir hayata başlangıçta, karşıdaki insan bütün özellikleri ile tanınmak durumundadır. İslami mahremiyetin olmadığı durumlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle ölçüsüz ve ve gayri ciddi bir araya gelmesi hali, gerdek olayına gerek duyurmamaktadır.

Çünkü olayda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük ciddi bir hesap bulunmaktadır. Taraflar; ya kendilerini bekleyecek akibetlerden habersizdirler veya biraraya gelişlerinde sadece “cinsel tatmin” ağır basmaktadır. Dolayısıyle bazan bu tür gayri meşru ilişkilerde “evlilik” gibi bir müesseseye bile ihtiyaç duymayan insanlar görülmektedir. Tabi ki bu tür ilişkilerin sonu, büyük acılar ve felaketlerle bitmektedir. İslam’daki evlilik, cinsi duyguların dini bir program çerçevesinde ve beşeri aşkın en temiz özellikleri ile biçim kazanmasıdır. Elbette ki bu temiz ve saf beraberlik, gerdek gecesi gibi başkalarının malumu olmayan ruhi ve bedeni birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.

-Gerdek gecesi cinsel ilişki nasıl olmalı.?

- Uzun yıllar hayalini kurduğunuz mutlu evliliğin ilk eylemi olan gerdek gecesi cinselliği her zaman genç kızların aklına soru işaretleri ve korkular yerleştirmiştir. İlk gecede ağrı olur mu? Ağrısız bir ilk gece cinsel ilişkisi için nelere dikkat edilmeli? Hangi pozisyonlar ilk gece için daha uygundur? İşite cevaplar…
 
Uzun yıllar hayalini kurduğunuz mutlu evliliğin ilk eylemi olan gerdek gecesi cinselliği her zaman genç kızların aklına soru işaretleri ve korkular yerleştirmiştir. İlk gecede ağrı olur mu? Ağrısız bir ilk gece cinsel ilişkisi için nelere dikkat edilmeli? Hangi pozisyonlar ilk gece için daha uygundur? İşite cevaplar… İlk gece için uzmanlarca tavsiye edilen pozisyonlar şu şekilde sıralanabilir…
 
1. Erkek üstte cinsel ilişki pozisyonu Herkes bu klasik pozisyonda başlar;

erkek üstte, kadın altta, yüz yüze. Günümüzde basında bu pozisyon, olumsuz eleştirilere maruz kalmaktadır. Belki eski moda olduğundan, belki de ataerkil olduğundan dolayı. Esasında bu pozisyon, o kadar da kötü değildir. Kuvvet almak, sevgilinizle yakın temasta olmak ve hamile kalmak isteyenler için, bu pozisyon idealdir. Kadın iki bacağını yana doğru açabilir veya bacaklarını göğsüne doğru çekebilir. Bu her iki pozisyonda erkek kadının en hassas dış cinsel organına elle manipülasyon için erişemez, ama ilk pozisyonda göğüslerine erişebilir. Bu pozisyonda bir kaç varyasyon söz konusudur.

İlki; kadın iskemlede veya alçak bir yatağın ucunda oturur, erkek dizlerinin üzerinde penisiyle vajinaya girebilir. Seks terapistleri her ne kadar bu pozisyonun klasik pozisyondan daha da zevk verici olduğunu iddia etseler de, çoğu insan bu pozisyonun yakın temas konusunda eksik kaldığını düşünmektedir. İkincisi; kadın karnının üstüne yatar ve erkek arkadan vajinaya girer. Çoğu kadın için bu pozisyon, G-noktasını uyarır ama penisin rahim boynuna çarpması da acı verebilir. Yüz yüze olamama dezavantajı olsa bile çoğu çiftin favori pozisyonu arasındadır.

2. Kadın üstte cinsel ilişki pozisyonu Bu pozisyon çok tavsiye edilir, çünkü seksin hızı kadının kontrolü altındadır. Bu pozisyonda bir kaç varyasyon vardır. Kadın her iki diziyle erkeğin kalçasını sarar. Penisi içine aldıktan sonra ya dizlerinin üstünde sekse devam eder ya da bacaklarını uzatarak. Ayrıca erkeğin üstünde dimdik oturarak da ilişkiye devam edebilir. Bu pozisyon erkek için de oldukça uyarıcıdır ve kadının göğüslerini okşama fırsatı verir. Bazen bu pozisyonda kadın erkeğe sırtını dönerek erkeğin üstünde olur. Bu pozisyon, her iki taraf için farklı duygular yaratsa da, yüz yüze olmamanın verdiği dezavantaj burada da geçerlidir.
 
3. Otururken cinsel ilişki pozisyonu Bu pozisyon, ancak yavaş seks için uygundur. Erkek ya iskemlede oturur veya yerde bağdaş kurarak. Kadın erkeğin üstüne oturur. Yüz yüze veya sırt yüze bakarak da olabilir. Bu pozisyon birbirinizi okşamak, birbirinize sarılmak ve yakın ten teması için idealdir.

4. Ayaktayken cinsel ilişki pozisyonu İlk etapta çabucak seks yapmayı anımsatır. Bu pozisyonda başarılı olabilmek zordur. Penisin vajinaya girebilmesi güç olabilir. Kadınlar genelde erkeklerden daha kısa boylu oldukları için, kadının ya merdiven basamağında ya da duvardan destek alması ile bu pozisyonda başarı elde edilebilinir. Bu pozisyonun başka bir varyasyonu da kadın yüzünü ya duvara veya tutunabileceği herhangi bir şeye verir, erkek de vajinaya arkadan girer. Bu pozisyon, yüz yüze olan pozisyondan çok daha kolaydır.
 
5. Yan yanayken cinsel ilişki pozisyonu Bu pozisyonların hepsi erkek üstte pozisyonu gibidir; tek fark partnerler yan yanadır. Buradaki tek zorluk, yüz yüze durumunda partnerlerden bir tanesi, bacağını partnerin üstüne atması gerekiyor. Bu da zaman zaman krampla sonuçlanabiliyor. Kadın erkeğe sırtını verdiği durumda, yavaş ve rahatlatıcı ilişki elde etmek mümkündür. Hatta bu pozisyonda uyumak bile mümkündür.

6. Arkadan cinsel ilişki pozisyonu Burada kadın dizinin üstünde durup erkek arkadan penisiyle vajinaya girer. Bazı insanlar bu pozisyondan nefret eder. Nedeni ise; hem duygusallıktan yoksun, hem de “erkek egemenliğini” vurgulayan bir pozisyon olması. Bazılarının bu pozisyondan hoşlanması ise özgürlüğün olması ve gücün kullanabilinmesinden kaynaklanır.

-İlk gece cinsel ilişkinin zorlukları-

Büyükler, ilk gece cinsel ilişki için ‘Aman aceleye getirmeyin!’ diye uyarıda bulunsalar da bu uyarılar muhtemelen kulak ardı edilecektir. Peki, büyük bir hevesle istediğimiz ilk gece heyecanında bizi ne tür zorlukların beklediğini ve bu zorlukları sorunsuzca atlatmak için yapılması gerekenleri biliyor muyuz?

Büyükler, ilk gece cinsel ilişki için ‘Aman aceleye getirmeyin!’ diye uyarıda bulunsalar da bu uyarılar muhtemelen kulak ardı edilecektir. Peki, büyük bir hevesle istediğimiz ilk gece heyecanında bizi ne tür zorlukların beklediğini ve bu zorlukları sorunsuzca atlatmak için yapılması gerekenleri biliyor muyuz? Nice zamandır hayalini kurup dört gözle beklediğiniz bu işi gerçekleştirmek için acele etmenizden doğal bir şey olamaz. Sizi kaygılandıran noktaları bir an önce çözümleyip geride bırakmayı istemek de doğaldır.

Kaç zamandır kafanızı kurcalayan “acaba”lara bir an önce çözüm bulmak için sabırsızlanmaktan daha doğal bir şey de olamaz. Kısacası, ağırdan almak konusundaki tüm uyarı ve kararlara karşın duyduğunuz kaygı, merak ve heyecan büyük bir olasılıkla sizi evliliğin ilk cinsel birleşmesinde aceleci olmaya itecektir. Sonucun nasıl çıkacağı önceden kestirilemez. Belki hiç pürüz çıkmadan doyuma ulaşacaksınız, belki de çeşitli pürüzlerle karşılaşacaksınız.

Kadının ilk cinsel ilişkiye (koitus) karşı duyduğu tipik, yaygın tepki bir düş kırıklığıdır: “Bunca lafını duyduğum şeyin olup olacağı bu muymuş?” Bu kadın ilk cinsel ilişkisinde büyük bir olasılıkla orgazm olmayacaktır.

Erkeğin tipik tepkisi, çok çabuk orgazm olarak erken (zamansız eja-külasyon) boşalmaktır. Gene tipik olarak, hem kadın hem de erkek büyük bir ihtimalle, kendilerinde bir eksiklik olduğuna inanarak suçluluk duygusuna kapılacaklardır ki bu tamamen yersizdir. Ne var ki burada bir ayrıma parmak basmak gerek: aynı sorunlar evlilik ilerlediği halde düzelmiyor, sürüp gidiyorsa o zaman eşlerin cinsel yaşantısında gerçek bir aksaklık var demektir. Yürümeye yeni başlamış bir çocuğu ele alalım. Adımları sarsaktır, sendeler, düşer, kalkar gene sendeler, üzülür, gene dener. Ve sonunda yürümeyi başarır. Gelgelelim aynı çocuk üç, dört yaşında hala bir yaşındaki gibi “sendeliyorsa”, durum değişir. Yeni evlenen çiftlerin çoğunluğu birbirlerine alışmamışlardır, alışmaları gerekir. Birbirlerinin neyi sevip sevmediklerini, vücutlarının ritmini öğrenmeleri gerekir. Dans etmeye de benzer iki vücudun birbirine uymayı öğrenmesi, ilk birleşmede eşlerin ikisinin de güvensiz olması doğaldır. Bu güvensizliğin doğal olduğunu bilirseniz gerginliğiniz, korkularınız azalabilir ki bu da çok önemlidir.

Çünkü bir kez, “Eyvah, bir bozukluk var,” diye korkuya kapıldınız mı gerçek bozuklukların baş göstereceğinden emin olabilirsiniz. Kadın bundan önce hiç cinsel ilişkide bulunmamışsa, onun bakireliğinin sona erecek olması nedeniyle hem kendinin hem de eşinin kaygı duymaları ve gerilim içinde olmaları da olağandır. Kadının gerginliği çoğunlukla vajina girişindeki kasları büsbütün sıkıp büzer. Sinirlerimiz gerilince boyun, boğaz, omuz kaslarımız sıkışmaz mı? Bu da böyle bir sıkışmadır işte. Kimi zaman gerginliğimizi fark edebilirsek kaslarımızı kendi kendimize, bilinçli olarak gevşetebiliriz.
Kimi zaman da kaslarımıza söz geçiremeyiz. “İlk gece”de cinsel ilişki sırasında gelinin geleneksel olarak çektiği can acısının başlıca nedeni vajina girişindeki kasların aşırı sıkışıp gerilmesidir. Vajinaya giriş (penetrasyon) yapmaya çalışan erkek cinsel organı penis bu işi gerçekleştirebilmek için vajina girişini zorladıkça kadın can acısı duyacaktır, işte bu kasları kadın bilinçli olarak, bir dereceye kadar gevşetip gevşek tutabilir.
 
Başarılı bir ilk gece yaşamak isteyen kadınlar, evlenmeden önce bu kasları büzüp gevşeterek alıştırma yapmalıdırlar, ilk cinsel ilişkinin heyecanı sırasında bu alıştırmaları hatırlayıp uygulayabilirlerse ilk penetrasyon sırasında daha az can acısı duyacaklardır. Kadının aşırı gerginliğini önlemek için yapılabilecek olan başka bir şey de kızlık zarı (himen) konusundaki masalları açıklığa kavuşturmaktır. Gerçekte kızlık zarı vajina girişini ancak kısmen kapayan, oldukça ince bir zardır. Tümden kapalı olması imkansızdır, hiç değilse Adet kanı oradan akacaktır. Kızlık zarı aralığı kiminde çok küçük, kiminde nispeten geniş olur. Kimi kızlık zarı oldukça kalın, kimisi ipinceciktir. Ne var ki kızlık zarı elastik bir dokuda olduğu için zardaki aralık, kas gevşetmesi ile ya da penisin zorlamasıyla genişleyebilir. Aralık, penisin zorlamasıyla genişlerse, bu durum biraz kanamaya ve geçici bir ağrıya neden olur, ama vajinanın kendisi herhangi bir zarar görmez. Adet sırasında tampon kullanan genç kızlarda zar gevşemeye alışmıştır.

Buna rağmen genç kız, ilk cinsel ilişki çocukluktan kalan “iyi bir kız” olma isteği nedeniyle kendini bilinçsiz olarak gerebilir.

Biz dönelim ilk geceye. Kaslarını kendi kontrol etmeyen kadının ilk cinsel ilişki sırasındaki heyecan arasında iyice gerginleşmesi doğaldır. Üstelik normal olarak cinsel heyecanlanma sırasında vajinanın iç duvarlarının sızdırdığı kayganlaştırıcı, nemlendirici salgılar da bu gerginlik yüzünden iyice kıtlaşacaktır. Bu yüzden kızlık zarı, normalde olduğundan çok daha kalın ve gergin duracaktır. Bu da erkeğin penetrasyonu gerçekleştirebilmek için aşırı güç ve baskı kullanmasını gerektirecektir. Böyle bir durum eşlerin ikisi için de ürkütücü bir durumdur! Kadın saldırıya uğramış gibi olurken erkek üstüne düşeni başarabilmek uğruna sevdiği kadına ıstırap vermek zorunda kalarak dehşete kapılabilir.
 
Birleşmeye biraz ara vermek, konuşmak, dinlenmek, birbirinizi yüreklendirmek kimi durumlarda başarıyı kolaylaştırabilir. Biraz krem kullanmak da yarar sağlayabilir. Bu arada erkeğin kaygı ve sinir gerginliği yüzünden tam ereksiyon (Penisin Dikleşip Sertleşmesi) olmaması ilk gecelerde sık sık rastlanan bir durumdur. Bu erkeği müthiş sıkar ve üzer, çünkü bu konu güven ve gururunun kökeni olan erkekliğiyle ilgilidir. Erkekliğinin sıfıra indiğini hisseder. Ama paniğe ve iktidarsızlık duygusuna kapılmamak için bilinçli çaba harcaması şarttır. Yoksa duygusal ve cinsel yönden soğuklaşıp uzaklaşabilir.

Eşlerin ilk birleşmeler sırasında düşebilecekleri en ciddi yanılgı herhangi bir nedenle soğukluğa kapılıp duygusal yönden birbirlerinden uzaklaşmaktır. Böyle bir tutum, kişinin kendi kendini ve karşısındakini suçlamasına yol açar. Gerginliği artırır ve yeni başarısızlıklara yol hazırlar. Böyle bir durumda kişinin kendi kabuğuna çekilmesi de yanlıştır. Sevgi, anlayış ve hoşgörüye her zamandan çok ihtiyaç vardır. Sımsıkı sarılmak, öpüşmek, okşamak, sevmek, tatlı ve yüreklendirici sözler fısıldamak yapılması gerekenlerin başında gelir.Sizin kişisel olarak yapmanız gereken ilk ve başlıca şey de şunu hatırlamaktır; bu ilk sevişme yalnızca bir başlangıçtır ve önsözdür, asıl öykü daha sonra gelecektir.

-Gerdek gecesi için danışmanlık merkezleri-

Uzmanlar, gerdek gecesi yaşanan ve yaşanabilecek sorunlar için yardımcı olabilecek danışmanlık merkezleri kurulması gerektiğini belirtiyor. Bu danışmanlık merkezlerinde verilecek eğitimlerle gerdek gecesinde yaşanan sorunların büyük kısımlarının çözülebileceğini belirten uzmanlar, ayrıca bu merkezlerin; cinsellikle ilgili konuları utanılacak olaylar olmaktan çıkarmaya yardımcı olabileceğini ifade ediyor. Uzmanlar, gerdek gecesi yaşanan ve yaşanabilecek sorunlar için yardımcı olabilecek danışmanlık merkezleri kurulması gerektiğini belirtiyor. Bu danışmanlık merkezlerinde verilecek eğitimlerle gerdek gecesinde yaşanan sorunların büyük kısımlarının çözülebileceğini belirten uzmanlar, ayrıca bu merkezlerin; cinsellikle ilgili konuları utanılacak olaylar olmaktan çıkarmaya yardımcı olabileceğini ifade ediyor.

Türkiye’de çiftlerin büyük bir bölümü, cinsellik ile ilgili bilinçsiz olduğu için ilk gece büyük sorunlar yaşanıyor. Kadınlarda ilk gece korkusu erkeklere göre daha fazla. Erkeklerde de başarısız olurum düşüncesi hakim. Erkeklerde özellikle çevrenin merakı, bu düşüncenin artmasına neden oluyor. Gerdek gecesinde birleşemeyen birçok çift var. Bununla ilgili olarak bize çok sayıda hasta başvurdu. Bunların arasında aylarca birlikte olamayan çiftler var. Bu olay daha sonra aile içinde sorunlara neden oluyor ve çiftler arasında ayrılıklar yaşanıyor. Danışmanlık merkezi kurulmalı Gerdek gecesi ile ilgili olarak çiftlerin kesinlikle bilgi sahibi olması gerekir. Çiftlere gerdek gecesinde yardımcı olmak için danışmanlık merkezleri kurulmalıdır.

Normal şartlar altında bu tür bilinçlendirme çalışmaları yapılsa, yaşanan sorunların birçoğu ortadan kalkacaktır. Üzerlerinde baskı olmayan çiftlerde ilk gece çok rahat geçmektedir. Diğer yandan yapılan bir ankete göre 1469 kişinin; yüzde 3'nün ailesinden, yüzde 72’sinin arkadaşlarından ve yüzde 25'inin de kitap ve dergilerden gerdek gecesi hakkında bilgi edindiği belirlenmiş. Konunun anlaşılabilirliği açısından gerdek gecesini çağrıştıran "İlk Gece" deyimi yerine "İlk Cinsel İlişki" deyimini kullanmak daha doğru olacaktır. Zira, bu konuda elimizde gerçekçi istatistikler bulunmamasına karşın, kadınlarımızın belli bir yüzdesi, evlenmeden önceki bir dönemde ilk cinsel deneyimlerini yaşamaktadırlar.

Kızlık Zarının Çok Kalın Olması Nedeniyle İlişkinin Gerçekleşememesi Mümkün Olabilir Mi?

Bazı durumlarda ilk cinsel birleşme birinci denemede ve sonraki birkaç denemede gerçekleştirilemeyebilir.
Bunun en sık görülen nedeni sanıldığı gibi kızlık zarının kalın olması değildir. En sık görülen neden, genç kadının kendini cinsel ilişkiye hazır hissetmemesidir. Bu durumda kadın kendini gevşetemeyecek, vajinanın girişinde yer alan güçlü kaslar kasılı kalacak ve vajina giriş bölgesinde yeterince kayganlık sağlanamayacağından penisin vajinanın girişinde yer alan kas ve kızlık zarı engelini aşması zor olacaktır. Erkek böyle bir durumda genç kadının canının yandığını hissettiğinde belli bir süre sonra girişimden vazgeçecektir. Ender görülen bir neden de kızlık zarının gerçekten kalın olmasıdır. Jinekoloji kliniğine "ilk ilişkiyi başaramama" nedeniyle başvuran kadınların bir kısmının özgeçmişinde arka arkaya yapılan ilişki girişimleri sonuçsuz kalmıştır ve muayenesinde de gerçekten kızlık zarı kalındır. Bu durumlarda bazen ufak bir cerrahi müdahale ile kızlık zarının doktor tarafından açılması gerekebilir.

-EVLİLİKTE CİNSEL YAŞAM VE İLK CİNSEL İLİŞKİ-

Evlilik, kadının ve erkeğin beraber yaşamak üzere karşılıklı anlaşma ile oluşturdukları sosyal bir kurumdur. Bu kurum sevgiyi, saygıyı, cinselliği, mutluluğu ve üzüntüyü dahi paylaşmayı içerir. Evlilik kadının ve erkeğin sahip olduğu temel haklardan bir tanesidir. Evliliğin toplum tarafından kabul görmesi içinde yasalar çerçevesinde onaylanması gerekir. Gelenek ve göreneklerde evliliğin oluşmasını ve yapısını etkilemektedir. Kadının ve erkeğin sosyal yaşamdaki rolleri daha doğar doğmaz yetiştirilme tarzları ile başlar.

Bu roller toplumsal ve kültürel farklara göre bazı değişikliklere uğrasalar da temelde aynı esaslardadırlar. Kadının yapısı itibarı ile daha duygusal olması kolay incinip kolay sevinmesi hormonları ile ilgili olup bu onun annelik yapabilmesi için gereklidir. Kadın adet gördüğü zaman veya gebe kaldığı zaman veya doğum yaptıktan sonra fiziksel olarak eskisine nazaran daha güçsüz düşer. Bunun sonucunda da erkek koruyucu ve kollayıcı olmak zorundadır. Kadın ve erkek ilişkisindeki en önemli şey kadını kadın ,erkeği erkek olarak kabul etmek ve karşı tarafın istek ve arzularına saygı duymaktır. Çünkü daha evvelde söylediğimiz gibi daha bebeklikten itibaren farklı yetiştirilir ve farklı hissetmeye başlarız.

Bir kadının bir erkeğin nasıl düşündüğünü veya bir erkeğin bir kadının niçin farklı davrandığını anlamasına imkan yoktur. Çünkü farklı hormonlar etkisi altında olunca karşı cinsin bilemediği ve anlayamadığı duygular gelişir. Mesela kadınlar erkeklerin niçin seks isteklerini kontrol edemediklerini ve devamlı seks istediklerini (daha doğrusu duygusuzca seks yapabilmelerini)pek anlayamazlar. Kısaca açıklayacak olursak erkeklerde devamlı sperm ( meni ) üretimi vardır ve bunun depolandığı kesenin kapasitesi eğer hiç boşalma olmazsa yaklaşık dördüncü günden sonra dolar ve sanki idrar torbanız dolduğunda nasıl işeme arzusu duyuyorsanız ve bu ilerledikçe rahatsızlık yaratıyorsa, erkekte eğer boşalmadığı süre dört gün veya daha fazla olursa devamlı kontrolsüzce seks arzusu duyacak sonuçta belki de saldırganlaşacak ve hatta istenmeyen olaylarla karşılaşılacaktır.

Bazen ise doğanın bir savunma sistemi olarak ilişki kuramayan veya masturbasyon yapamayan erkek uykusunda boşalacaktır. Bu gerçeği göz önüne alarak hanımlarımızın eşlerine olan yaklaşımlarına daha iyi değerlendirmelerini istiyoruz ve aralarında olabilecek bazı problemleri cinsellikten uzak durarak onları istedikleri şekilde yönlendirebileceklerini düşünürlerse en yanlış şeyi yapmış olacaklardır. Erkeklerde kadınları oldukları gibi kabul etmeli ,onların yaşam tarzlarına ve duygusallıklarına saygı göstermelidirler, çünkü bu kadının doğasının bir gereğidir ve duygusal olmayan bir kadın ne erkeğini mutlu edebilir ne de iyi bir anne olabilir. O zaman karşılıklı sevgi ve saygı ,birbirinin isteklerini anlama ve destekleme evliliğin temel şartlarındadır.

Farklı iki cinsin arasındaki diğer insanlardan farklı olan iletişim cinselliktir ve özel olmalıdır. Evlilikte iki farklı cins arasında geliştiği için en önemli iletişim aracı, paylaşım cinselliktir. Uyumlu bir cinsellik her iki tarafında olaylara bakış açısını yumuşatacak ve töleransın artmasına sebep olacaktır. Cinsellik eşler arasında bir iletişim biçimi olup birbirlerine karşı olan duygularının sözle ve bedenle ifadesidir. Birçok kişi için özellikle kadınlar için evlilik cinselliğin başlangıcıdır. Kişiler o güne kadar toplumdaki cinsiyet rollerini öğrenmişlerdir. Ama bu konuda konuşmak değer yargıları ve ön yargılar tarafından zorlaştırılmıştır.

Birbirleri ile konuşmaktan kaygı ve isteklerini dile getirmekte güçlük çekerler. Bunu yok etmek içinde sevgi ,saygı ve anlayışla birbirlerini anlamaya çalışmalıdırlar. Evlilikte sağlıklı bir cinsel yaşantı için kadının ve erkeğin kendi vücudunu ve eşinin vücudunu tanımaya çalışması gerekir. Karşı tarafın nelerden çekindiğini ve ya nelerden hoşlandığını dikkate almak,rahatsız olduğu şeyleri yapmamak veya bunun kötü bir şey olmadığını izah etmek çok önemlidir. Kadın için cinsellikte en önemli şey kendini güvende hissetmektir hele hele yıllarca bir tabu olarak büyütülmüş olan ilk gece,ilk cinsel ilişki korkusu ve o gece yaşayacakları kadının ilerdeki bütün cinsel hayatını etkiliyebilir.

Kadın kendini güvende hissederse, sevildiğini ve sayıldığını hissederse ancak cinsel istek duymaya başlar . İlk ilişki sırasında her iki tarafta birbirlerinin bedenlerini yeni tanıyacaklarından ve nasıl tepki vereceklerini bilmediklerinden yumuşak ve anlayış ile yaklaşılmalıdır. Özellikle bekaretini kaybedecek olan hanımlarımız için eşlerinin çok anlayışla yaklaşmaları önemlidir, çünkü kadın o güne kadar hiç bilmediği bir duyguyu yaşayacaktır ve belki de canının çok yanacağını düşünmektedir ama biz erkekler olarak eşimize gerekli güveni verebilirsek, yavaş hareket edeceğimize onun canını acıtmayacağımıza rahatsız olduğu yerde veya acı duyduğu yerde duracağımıza inandırırsak, kadında şüphe ve tereddütlerini atacak ,ilişkiye hazır hale gelecektir.

Kadın sevgiyle ve güvenle cinselliği hissedeceği için cinsel ilişkiye girmeden önce ne kadar uzun süre bir yaklaşım yaşanırsa yani ön sevişme yaşanırsa bu kadını o kadar rahat hale getirecektir. İlk ilişkide yaşayabileceklerinizi anlatmadan önce isterseniz bekaret
 
– kızlık zarı ( hymen ) nedir kısaca açıklayalım.-

Kızlık zarı, vajina ( hazne ) girişinde kadınlarımızın adet görünceye kadar ve de cinsel hayatları başlayıncaya kadar vajeni dışardan gelebilecek mikroplardan ve hastalıklardan korumak üzere doğal olarak oluşmuş bir yapıdır. Çok çeşitli tipleri vardır.

Bazı kadınlarımızda hiç olmayabilir, bazılarında yarım olabilir , bazılarında ise halk arasında elastik zar olarak isimlendirilen ve ancak doğumda yırtılabilen türdendir. Elastik zar esasında ortasındaki deliği cinsel ilişkiye mani olmayacak büyüklükte olan bu nedenlede kanamaya neden olmayan zardır. Zarın kalınlığı da çok değişken olup, bazı hanımlarımızda çok ince yapıda ve erkeğin en ufak hareketi ile yırtılabilen yapıdadır. Bazıları ise daha kalındır ve zor yırtılır. Zor yırtılan zarlarda kanama miktarı fazlaca olabilir ,eğer panik yaratacak veya bedensel rahatsızlık yaratacak boyuttaysalar hemen bir kadın doğum uzmanına başvurularak , kanama durdurtulmalıdır. Bazıları ise ilişkide yırtılmayacak kadar kalın olup bunlar ancak bir hekim tarafından uyuşturularak,acıvermeden açılmaktadır.

-İLK GECE HİSSEDİLENLER VE YAŞANILAN SORUNLAR-

Kadın hiç yaşamadığı bir duyguyu yaşayacağı için heyecan duymakta ve aynı zamanda korkmaktadır .Erkek ise belki ilk beraberliğini yaşayacak veya hayatını birleştireceği kadınla ilk deneyimi olacaktır. Bu yüzden onda da başarılı olma duygusu ve korkusu hakimdir. Kızlık zarının yırtılması abartıldığı gibi acı veren bir olay değildir. İlk ilişki sırasında kadın belki bir iğne batması ve ya sinek ısırığı tarzında bir acı duyabilir ve ya duymayabilir ve az miktarda pembemsi bir kanaması olabilir,daha sonra ise daha evvel bilmediği bir dolgunluk ve bası hissi duyacak zaman ilerledikçe ve güven arttıkça bu dolgunluk hissi zevke dönüşecektir. İlişkinin ilk ayında her ilişkide belki başlangıçta çok hafif bir sızlama veya rahatsızlık duyulacak ama bu kısa sürede kaybolacaktır.
Cinsel hayatınızı daha kolaylaştırmak ve vajendeki dolgunluk hissine alışabilmek için ilk hafta belirli aralıklarla beş – on dakika vajeninize bir tampon koyabilirsiniz. Bu hem kızlık zarındaki hem de vajen deki genişlemeye alışmanızı sağlayacak, rahatsızlık duymanızı engelleyecektir. Kızlık zarının bozulmasından sonra kadınlarımızın ilk gece yaşadığı sıkıntıların ikinciside vajinismus dediğimiz vajen çevresini saran kasların spazmı sonucu cinsel ilişkinin imkansız yada çok ağrılı hale gelmesidir.

Bu sıklıkla baskılayıcı cinsel yetiştirme sonucu yani aile ve sosyal çevre olarak cinselliğin kötü, yanlış bir şey olduğuna inanılarak yetiştirilen veya çok acı duyacaklarına inanan kadınların cinsel ilişki yaşayacakları sırada bilinçaltının koruma dürtüsü ile vajen girişindeki kasları kasması sonucu oluşur. Yapılması gereken sakinleşmek, belki belli bir süre ilişki denemesine ara vermek veya birkaç gün ertelemektir. Bu arada kadını rahatlatmak ona yaşanacakların evli çiftler arasında hak olduğunu, ayıp olmadığını ve ona zarar vermeyeceğini anlatmaktır.
Eğer tekrar denememizde gene aynı sorunla karşılaşıyorsak yapmamız gereken şey profesyonel yardım almak yani bir hekime başvurmaktır. Hekiminiz sizin hem bedensel hem psikolojik olarak rahatlamanızı sağlayacaktır. Cinsel ilişki sırasında kadını tedirgin eden olaylardan bir tanesi de gebe kalma korkusudur. Çocuk sahibi olmak istenmediği bir sırada gebe kalmak, bunun sorumluluğu veya kürtaj olmanın korku ve baskısı kadını cinsellikten uzaklaştıracak ve soğutacaktır.
Evlenmek üzere olan çiftler hemen çocuk sahibi olmak istemiyorlarsa ilk cinsel ilişkiden itibaren gebelikten korunmalıdırlar. Korunmak için bazı yöntemlere evlenmeden önce başlanılmalıdır. Gebeliği önleyici haplar doktor kontrolünde alınmalıdır. Uygun zamanda başlandığında ilk cinsel ilişkiden itibaren gebelikten korurlar . İlk cinsel ilişkide gebelikten korunmak için kondom –prezervatif kullanılması da önerilebilirse de uygulamada pek rahat olmadığı görülmektedir.

Sağlıklı Cinsel Yaşam Için Neler Yapmalıyız ?

İdeal olanı cinsel hayatınız başlamadan önce bir hekime muayene olmak ,cinsel ilişkiye engel bir halinizin bulunup bulunmadığı veya cinsel ilişkide size rahatsızlık yaratabilecek bir sorununuz olup olmadığını öğrenmektir . Ayrıca ilk cinsel deneyiminiz için hekiminizden uyarı ve öneriler almak hem sağlık bir cinsel başlangıç yapmanızı hem de bundan sonraki cinsel hayatınızı mutlu sürdürmenizi sağlayacaktır. Hekiminizden size uygun gebelikten korunma yöntemini istemeniz ve uygulamanızda gebe kalma korkunuzu ortadan kaldıracaktır. Düzenli hekim kontrolünde olmak yaşam kalitenizi arttıracak ve sağlıklı bir cinsel hayat sürmenizi sağlayacaktır. Bundan dolayı şikayetiniz olsun olmasın her altı ayda bir doktor kontrolünden geçmeyi ihmal etmeyiniz.

-BAYANLARIN GERDEK GECESİ KORKUSU-

Konunun anlaşılabilirliği açısından gerdek gecesini çağrıştıran “İlk Gece” deyimi yerine “İlk Cinsel İlişki” deyimini kullanmak daha doğru olacaktır.
 
Zira bu konuda elimizde gerçekçi istatistikler bulunmamasına karşın, kadınlarımızın belli bir yüzdesi, evlenmeden önceki bir dönemde ilk cinsel deneyimlerini yaşamaktadırlar.
Konunun anlaşılabilirliği açısından gerdek gecesini çağrıştıran
“İlk Gece” deyimi yerine “İlk Cinsel İlişki” deyimini kullanmak daha doğru olacaktır.

Zira bu konuda elimizde gerçekçi istatistikler bulunmamasına karşın, kadınlarımızın belli bir yüzdesi, evlenmeden önceki bir dönemde ilk cinsel deneyimlerini yaşamaktadırlar. İlişkinin ilk ayında her ilişkide belki başlangıçta çok hafif bir sızlama veya rahatsızlık duyulacak ama bu kısa sürede kaybolacaktır. Cinsel hayatınızı daha kolaylaştırmak ve vajendeki dolgunluk hissine alışabilmek için ilk hafta belirli aralıklarla beş – on dakika vajeninize bir tampon koyabilirsiniz. Bu hem kızlık zarındaki hem de vajen deki genişlemeye alışmanızı sağlayacak, rahatsızlık duymanızı engelleyecektir.

-İLK DENEYİMİN ÖNEMİ-

Kadın hiç yaşamadığı bir duyguyu yaşayacağı için heyecan duymakta ve aynı zamanda korkmaktadır. Erkek ise belki ilk beraberliğini yaşayacak veya hayatını birleştireceği kadınla ilk deneyimi olacaktır. Bu yüzden onda da başarılı olma duygusu ve korkusu hakimdir. Bir kadın için ilk cinsel ilişki deneyimi oldukça önemlidir. Cinsel ilişkiyle ilgili problemler yaşayan çiftlerin tıbbi değerlendirilmelerinde, özellikle kadının uyarılamama, çok geç uyarılma, orgazm olamama veya çok geç orgazm olma gibi sorunlar yaşadığı durumlarda özgeçmişte sıklıkla travmatik (sorunlu) bir ilk cinsel ilişki deneyimi bulunmaktadır.

Bu beklenen bir sonuçtur, zira kadın tarafından bakıldığında ilk deneyim, anatomik bir bariyer olan kızlık zarının aşılma zorunluluğu nedeniyle kanama ve beraberinde çoğu durumda az da olsa ağrının yaşandığı bir durumdur. Netice itibarıyla hazırlıksız, uygun olmayan koşullarda ve özellikle de bu konudaki sorumluluğunu ihmal eden bir erkek ile beraber yaşanan ilk deneyimin kalıcı psikolojik etkiler yaratması imkan dahilindedir.

Kızlık zarının bozulmasından sonra kadınlarımızın ilk gece yaşadığı sıkıntıların ikincisi de Vajinismus dediğimiz vajen çevresini saran kasların spazmı sonucu cinsel ilişkinin imkansız ya da çok ağrılı hale gelmesidir. Bu sıklıkla baskılayıcı cinsel yetiştirme sonucu yani aile ve sosyal çevre olarak cinselliğin kötü, yanlış bir şey olduğuna inanılarak yetiştirilen veya çok acı duyacaklarına inanan kadınların cinsel ilişki yaşayacakları sırada bilinçaltının koruma dürtüsü ile vajen girişindeki kasları kasması sonucu oluşur.

Yapılması gereken sakinleşmek, belki belli bir süre ilişki denemesine ara vermek veya birkaç gün ertelemektir. Bu arada kadını rahatlatmak ona yaşanacakların evli çiftler arasında hak olduğunu, ayıp olmadığını ve ona zarar vermeyeceğini anlatmaktır. Eğer tekrar denememizde gene aynı sorunla karşılaşıyorsak yapmamız gereken şey profesyonel yardım almak yani bir hekime başvurmaktır. Hekiminiz sizin hem bedensel hem psikolojik olarak rahatlamanızı sağlayacaktır.

İlk ilişki mutlaka ağrılı mıdır?

Kızlık zarının yırtılması abartıldığı gibi acı veren bir olay değildir. İlk ilişki sırasında kadın belki bir iğne batması ve ya sinek ısırığı tarzında bir acı duyabilir ve ya duymayabilir ve az miktarda pembemsi bir kanaması olabilir, daha sonra ise daha evvel bilmediği bir dolgunluk ve bası hissi duyacak zaman ilerledikçe ve güven arttıkça bu dolgunluk hissi zevke dönüşecektir. Kızlık zarı kadınların % 90'ından fazlasında nispeten ince ve esnek bir mukoza parçası yapısındadır. Kadının kendini tümüyle hazır hissettiği durumlarda, “ön sevişmeyle” bölgede yeterli kayganlık sağlandığında, erkeğin de yumuşak davranması ve zorlayıcı hareketlerden kaçınması durumunda, kadın kızlık zarının yırtılması esnasında ağrı hissetmez veya az bir ağrı hisseder.

Cinsel ilişkiden alınan hazzın ön planda olduğu bir durumda bu kadar düşük şiddette bir ağrı uyaranının beynin üst merkezlerinde bilinçli olarak algılanma ve sonradan “hoş olmayan bir anı” olarak hatırlanma olasılığı düşüktür. İlk ilişkide mutlaka kanama olur mu? İlk cinsel ilişkide kanamanın olmaması, kültürümüzde ve diğer bazı kültürlerde kadının bakire olmadığının bir kanıtı olarak kabul edilmektedir. Bu çok büyük bir yanılgıdır. Her kadının anatomik yapısı birbirinden farklıdır ve kızlık zarı bazı kadınlarda o kadar esnektir ki, penis içeriye girdiğinde ve özellikle de vajina giriş bölgesi yeterince kayganlaşmışsa kızlık zarı yırtılmadan kalır.
Bu duruma her 100 genç kızdan birinde ve belki daha fazlasında rastlanabilir.Bazı kadınlarda da kızlık zarının üzerinde yer alan damar yapıları çok az olduğundan, zar yırtılmasına rağmen gözle görülebilen bir kanama gerçekleşmeyebilir.

Kızlık zarının çok kalın olması nedeniyle ilişkinin gerçekleşememesi mümkün olabilir mi?

Bazı durumlarda ilk cinsel birleşme birinci denemede ve sonraki birkaç denemede gerçekleştirilemeyebilir. Bunun en sık görülen nedeni sanıldığı gibi kızlık zarının kalın olması değildir. En sık görülen neden, genç kadının kendini cinsel ilişkiye hazır hissetmemesidir. Bu durumda kadın kendini gevşetemeyecek, vajinanın girişinde yer alan güçlü kaslar kasılı kalacak ve vajina giriş bölgesinde yeterince kayganlık sağlanamayacağından penisin vajinanın girişinde yer alan kas ve kızlık zarı engelini aşması zor olacaktır.
 
Erkek böyle bir durumda genç kadının canının yandığını hissettiğinde belli bir süre sonra girişimden vazgeçecektir. Ender görülen bir neden de kızlık zarının gerçekten kalın olmasıdır. Jinekoloji kliniğine “ilk ilişkiyi başaramama” nedeniyle başvuran kadınların bir kısmının özgeçmişinde arka arkaya yapılan ilişki girişimleri sonuçsuz kalmıştır ve muayenesinde de gerçekten kızlık zarı kalındır. Bu durumlarda bazen ufak bir cerrahi müdahale ile kızlık zarının doktor tarafından açılması gerekebilir.

Kızlık zarı yırtılmasına bağlı oluşan kanama ne kadar sürer?
 
Kızlık zarının yırtılması esnasında bazen yırtık kızlık zarından vajinaya doğru genişleyebilir. “Deflorasyon kanaması” (deflorasyon kızlık zarının yırtılması anlamına gelen bir kelimedir) olarak adlandırılan bu durum hemen her zaman ön sevişmenin yetersiz olduğu, kadının kendini yeterince hazır hissetmediği bir zamanda, erkeğin “sert hareketlerle” cinsel ilişki denemesinde bulunmasından kaynaklanır. Çoğu durumda erkek kadının ağrı duymasına duyarsız bir şekilde girişimi sürdürmüş ve “yırtık” olması gerekenden daha büyük olmuştur. Normalde kızlık zarı bozulduğunda kanama en geç yarım saatte durur. Geniş bir yırtık oluştuğunda ise ya hemen başlayan şiddetli bir kanama veya ilişki bitmesine rağmen uzun bir süre devam eden bir kanama söz konusudur. Yapılan jinekolojik muayenede yırtığın yeri tespit edildikten sonra lokal anestezi veya geniş yırtıklarda genel anesteziyle yırtık onarılarak kanama durdurulur. Görüldüğü gibi tamamen doğal bir olay olması gereken “İlk Gece” bazı durumlarda aynı gece veya takip eden günlerde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına başvurulmasını gerektirebilmektedir.
 
-BAŞARILI BİR GERDEK GECESİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER-

Kalın kızlık zarı gibi çiftlerin elinde olmayan nedenlere bağlı normal dışı durumlar için erkeğin ve kadının yapabileceği bir şey elbette yoktur. Başarılı bir “İLK GECE” için kadının yapması gereken, eşine hazır olduğu veya henüz hazır olmadığı mesajını net olarak verebilmesi, ön sevişme aşamasının kontrolünü kendi eline almasıdır. Erkek ise kadının kendisinden farklı olan doğasını kabul etmeli, bir kadının cinsel ilişkiye hazır olmasının erkekten daha uzun sürdüğü gerçeğini göz önünde bulundurmalıdır. Daha sonraki ilişkilerin aynası olabilecek bu ilk ilişkide erkek, kadının gevşemesi ve rahatlaması için elinden geleni yapmalı, sabırlı olmalıdır.

-İLK İLİŞKİDE,ERKEK AŞIRI ZORLAYICI HAREKETLERDEN KAÇINMALIDIR-

Cinsel ilişki sırasında kadını tedirgin eden olaylardan bir tanesi de gebe kalma korkusudur. Çocuk sahibi olmak istenmediği bir sırada gebe kalmak, bunun sorumluluğu veya kürtaj olmanın korku ve baskısı kadını cinsellikten uzaklaştıracak ve soğutacaktır. Evlenmek üzere olan çiftler hemen çocuk sahibi olmak istemiyorlarsa ilk cinsel ilişkiden itibaren gebelikten korunmalıdırlar. Korunmak için bazı yöntemlere evlenmeden önce başlanılmalıdır. Gebeliği önleyici haplar doktor kontrolünde alınmalıdır. Uygun zamanda başlandığında ilk cinsel ilişkiden itibaren gebelikten korurlar. İlk cinsel ilişkide gebelikten korunmak için kondom – prezervatif kullanılması da önerilebilirse de uygulamada pek rahat olmadığı görülmektedir..

Kadınların dilinden: İLK  GECE

Merakımı tatmin ettim

Aslında ilk deneyimim hiç de düşündüğüm ya da hayalimde canlandırdığım kadar güzel değildi. Karşımdaki insanı o kadar sevmiyordum bile ama bunu yaşayacak olmanın ve merakın cazibesine kapıldım. Gerçekten hiç de umduğum gibi değildi. İkimizin de yaşı küçüktü ve bu ilk ilişkimiz bir şeylerin güzelliğini yaşamaktan çok çabalamaya dönüştü ve her şey olup bittiğinde ben mutlu olmamış, sadece merakımı tatmin etmiştim. Şimdi o insanla evliyim ama cinsellik, benim için ilk defa yaşanan tecrübeden çok sonra bir anlam kazandı. Bilmiyorum. Belki de birçok kadın için bu böyledir. İnanın başkalarının yaşadıklarını da çok merak ediyorum.

Tatilde...

Bir kaç yıl önce üç kız arkadaş tatil için Antalya'ya gitmiştik, 17–18 yaşlarındaydık. Bir gün sahilde top oynarken, ilk beraberliğimi, ilk heyecanımı ve ilk tecrübemi yaşadığım o muhteşem ilk aşkımı tanıdım. Oyundan sonra birlikte duşa gittik. Duş alırken yanıma yaklaştı ve gülümseyerek tam karşımda durdu. Birbirimize yaklaşmaya başladık. Artık ılık nefesini yüzümde hissediyordum ve dudaklarımız birleşiyor. Alev gibi dudakları. Uzun uzun öpüştük. Bunun devamı olmalıydı, istiyordum çünkü partnerim bunu hissetmiş olmalı ki evine davet etti, ben durur muyum, hemen kabul ettim. Birlikte evine gittik. Kalbim küt küt atıyordu. Yatışmak için sert bir içki istedim. Biraz yatışır gibi oldum. Heyecanım daha çok yatışsın diye müzik eşliğinde dans etmeye başladık. Bu çok iyi geldi. Dans ederken aynı zamanda da öpüşüyorduk. Ardından bluzumun düğmelerini açıp üzerimden usulca yere kaydırıverdi. Daha sonra fermuarını açarak eteğimi de yere bırakıverdi ben de onun t-shirt'ünü ve pantolonunu çıkardım. Sutyenimi de çıkardı ve biraz geri çekilerek hayran hayran beni izlerken bir yandan da "çok güzelsin yaa" dedi. Bu sözler beni çok mutlu etti, yeniden yaklaştı ve beni kucakladığı gibi usulca yatağa bıraktıktan sonra üzerime uzandı. Ağırlığından kemiklerim kırılacakmış gibi çatırdadı. Alev gibi dudakları tenime dokundukça inanılmaz bir şekilde ürperiyor ve zevk alıyorum. Yalnız bir şeyi anlatmadan edemiyeceğim içimde kaybolduğu sırada bacaklarımın arasından ılık bir şeyin süzülüp çarşafı kırmızıya çevirdiğinde partnerim önce irkildi, benim gülümsediğimi görünce de muzip bir şekilde gülümsedi. Sanırım bu zafer kazanmış komutan gülümsemesiydi. Bu durumu bir kaç kez daha yaşadık ancak tatilimin sonuna gelmiştim, dönmek zorundaydım. İşte ilk tecrübem böyle oldu. Harikaydı, muhteşemdi... Başka ne denebilir ki?

Ne yapacağımı bilemiyordum

Evet işte ilk gecemizdi. Şimdi benim biricik eşim olan insanla ilk gecemizdi. Hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmamış ve ne yapacağını bilemez duruma düşmemiştim. Oturma odasında otururken yüzüne bile bakamıyordum taa ki yatak odasına geçene kadar. İkimiz de yatakta ve yüz yüzeydik vücudum inanılmaz ısınmıştı. Yanaklarımın ısımdan kıpkırmızı olduğunu tahmin edebiliyordum ama şunu söylemek istiyorum. Sadece 1 aylık bir tanışma süremiz olduğu halde karşımdaki insanı yatakta hiç yabancılamamış sanki onu vücudunu kokusunu yıllardır tanıyormuşum gibi hissetmiştim ve herşey kendiliğinden gelişti. Dudaklarımız birleştiğinde onun benim hayatımı paylaşacak insan olduğunu anlamıştım. Dudaklarımız bile birbirini hiç yabancılamamış adeta birbirleriyle dans eder şekilde içiçeydiler. O gece onun olmuştum ve o gece bana ilk seni seviyorum dediği geceydi. Hayatımda hiç unutamayacağım bir gündü ve şimdi o insanla evliyim. Dudaklarının bedeninin tadına her gün bakıyorum ve bence bu tattan vazgeçmek imkansız.

Rahatladım

İlk konuşmamda çok heyecanlıydım ve zannedersem o da cok heyecanlıydı, ilk öpüşmemde çok çekiniyordum ama sonradan alıştım tabii ki ama onun heyecanını anlayamadım ilk yatağa girince şimdi ne olacak derken yavaşca yaklaşım hoş bir şekilde sonra sevişme sonra da cinsel eylemle tamamlandı ben çok rahatladım adeta yeni doğmuş gibiydim ya neyse daha anlatmayayım.

Doğum günümde...

Onunla ilk görüştüğümüzde ona aşık olmuştum!!! Birlikteliğimiz 3 ay sürdü ama ben onu deliler gibi sevmiştim. Beni ilk öpüşü ve bana ilk dokunuşu doğum günümün olduğu geceydi belki de o zamana kadar aldığım en güzel doğum günü hediyemdi yani "sevdiğim" di. Ama her güzel şeyi sonu olduğu gibi bu güzel aşk hikayesi de sona erdi.

Bakire değildim

Hala o gecenin sıkıntısını yaşıyorum, evlenmeden önce cinsel deneyimim olmuştu ve kızlığım bozulmuştu bunu söyleyemedim eşime o en güzel gecenin en anlamlı gecenin nasıl sorun haline gelebileceğini işte o andan itibaren yaşadım, güzel bir sevişme dönemi geçirdik artık vücutlarımız dayanılmaz bir şekilde biribirini istiyordu. Tabii birleşme gerçekleşmeye başlamadan beni sıkıntı bastı kan gelmeyecek ve başıma iş alacaktım, eşim içime girmek için var gücüyle abandıkça kendimi sıkıp duruyordum, öyle sıkıyordum ki bir türlü giremiyordu. Neyse o kadar sıkmama rağmen girdi içime tabi onu içimde hissetmem muhteşem ama problem büyük olacak diye sıkılıyorum, şansım varmış bir de ne göreyim girmesin diye vajinamı sıkmamdan ötürü penis girerken etrafı kanatmış ve çok az kan çıktı, bu bir damla kan beni kurtardı. Ve şimdi çok güzel anlar yaşıyorum doyasıya hem de.

Heyecan dorukta...

18 yaşındaydım ve yaklaşık 2 senedir biriyle beraberdim. İkimizin de ilk aşkıydı ve iki acemi. O sene hayatımızda yeni heyecanlar aramaya başlamıştık öyle seviyorduk ki, birbirimizi gözümüz başka şey görmüyordu. Bir gün ailesi yurtdışına çıktı ve 1 ay kadar gelmeyeceklerdi. Bana da evin yedek anahtarını vermişti ben de sabahları okula gidiyorum diye çıkar onlara giderdim işte bu günlerden birinde otururken yavaşça yaklaştık birbirimize o anda tutamadık kendimizi ve başladık öpüşmeye. İlk defa öpüşüyorduk ama ne kadar acemi de olsa aslında en tatlısıydı bugüne kadarkilerin. O gün birbirimize dokunmanın büyüsünü keşfetmiştik, müthiş bir duyguydu bu belki de hala birbirimizi unutamamış olmamızın sebebi de bu. Günler geçiyor ve biz o büyülü dakikaları tekrar doyasıya yaşamak için zaman kolluyorduk bu arada bir gece telefonda konuşurken hadi dışarı çık dedi bana, saat gece 01.00 ya da 02.00 sularıydı. Hiç tereddüt etmedim. Evlerimiz yakın olduğu için beni almaya gelmişti hemen ayakkabılarımı elime aldım ve yavaşça indim aşağıya bütün gece onun yatağında birbirimizi keşfettik müthiş bir geceydi ve sabah hava aydınlanmaya yakın bıraktı beni evime bir süre de böyle buluştuk. İkimizin ailesi de evdeydi bu tarihlerde şimdi olsa hayatta cesaret edemem. Ve işte asıl ilk bizim evde yaşandı bir gece tam dışarı çıkacakken annem yakaladı beni kapıda ve ona telefon açıp isterse bize gelebileceğini söyledi. O da geldi ve benim odamda başbaşaydık. O gün karar verdim daha fazla tahammülüm kalmamıştı ve ben kızlığımı ona verdim o anda aldığım hazzı anlatmam mümkün değil açıkçası pek acı duymadım biraz kan gelmiş ama ben bunu çok sonra farkettim. Daha sonra da sanırım her şeyin büyüsü bozuldu ve biz ayrıldık. 3 yıllık müthiş bir ilişkiyi gözü yaşlı bitirdim. Sonra ikimiz de başkalarıyla olduk ama sonradan duydum ki o da beni asla unutmamış hatta benden sonraki kız arkadaşlarına benimle ilişkisini anlatmış durmuş. Bizim ilişkimiz benim ailem yüzünden bitti. Bu yüzden de bir daha olmadı. Şimdi ikimizde ayrı illerde ayrı insanlarla hayatımıza devam ediyoruz. Ona hala aşık değilim ama her zaman bende bir yeri olcağını da saklayamam ve onu bazen özlediğim gerçeğini de.

Sevmediğim kocamla...

Ben kendimden bile çok sevdiğim sevgilimle elimde olmayan sebepten dolayı ayrılmak zorunda kaldım ve ailemin bana görücü usulüyle benden 20 yaş büyük olan bir kişiyle evlendirildim. Ama ben hala ilk aşkım olan Mert'e aşıktım ve onu bir an bile olsa aklımdan çıkartamıyordum. Ve ilk gece eşimle beraber olurken Mert'i düşünüyor ve yanımdaki kişinin farklı biri olduğunu kafamdan silmeye çalışıyordum. O an ona belli etmemek için çok direndim yani bu benim için kabus dolu bir geceydi ve sonra Mert'i zaman geçtikçe unutmuş ve eşime aşık olmaya başlamıştım, bir de kızımız oldu çünkü eşimi sevmek zorundaydım.

Büyük sırrımla...

Merhabalar 5 aylık yeni evli bir bayanım. 25 yaşındayım. Aslında böyle bir konunun iki kişi arasında özel kalması lazım. Madem e-kolay böyle bir site hazırlamış bende o anlatılması mümkün olmayan gecemi sizlerle paylaşmak istiyorum. 5 aylık evliyim fakat eşimle olan birlikteliğimiz bundan 4 yıl öncesine dayanıyor. Bunca geçen zaman zarfında eşimle gerçek anlamda bir birlikteliğimiz olmadı. Kendimi hep o geceye sakladım. Ve sonunda o gün geldi ve çattı. Bana daha öncedende dokunmuştu fakat bu sefer ki dokunuşlar daha bir başka daha bir heyecan vericiydi. Önce biraz ürkek kaldım. İlk dokunuşlar ve ilk hareket ondan gelsin istedim. Eşim tam anlamıyla zincirlerini koparmış bir boğa gibiydi. Sonunda diyerek beni kollarının arasına alıp inlemeye başladı. Onu böyle istekli ve ateşli görünce ben de daha fazla dayanamadım ve içimdeki dişi şeytanı çıkarıverdim. Sevişmiyor adeta boğuşuyorduk çılgınlar gibi. Bulutların üzerinde gibiydim, hiç inmek istemiyordum oradan. Bu hareketlilikte ne olup bittiğini anlamadan tam bir kadın olmuştum artık. Fakat eskiden yapmış olduğum bir hata bir anda aklıma geliverdi. Lise yıllarımda aşık olduğum bir çocukla ters bir ilişki yaşamıştım. O an gözlerim doldu ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Kendimi çok aşağılanmış hissettim. Ama bu mutluluğumuzu bozmaya hiç niyetim yoktu. Hemen kendime geldim ve mutluluktan böyle duygulandığımı söyledim. Yüzüm gülüyor fakat içim kan ağlıyordu. Sorumsuzca yapılan bir hareketin ilerde hele de böyle bir günde karşıma çıkacağını hiç hesaplayamamıştım. Ama artık bunu düşünmemem ve beni deliler gibi seven aşkımı mutlu etmeye çalışmam gerektiğini anladım. Bu sır benimle birlikte mezara kadar gidecek. Çünkü kocam bunu hak etmedi. Onun gözünde hep el değmemiş saf ve temiz bir insan olarak kalmak istiyorum. Sevgilerle.

13 yıldır süren tutku

Onu çok seviyordum, aşıktım. Onsuz yaşayamıyordum. Her an, her dakika yanımda olmasını, gözlerime aklımı başımdan alan o bakışlarla bakmasını istiyordum. Onun için değerliydim, kendimi özel hissetmemi sağlıyordu. Arkadaşlığımızın ilk zamanlarında kurallarım vardı, elimi tutmasına dahi izin vermiyordum. Ama zamanla ona güven duymaya başladım. Beni asla zorlamıyordu, eleştirmiyordu bana saygı duyuyordu. Yanında çok daha rahat hissediyordum kendimi. Sonra birbirimize daha yakın olmaya başladık. Benim ilk öpücüğüm değildi belki ama ilk kez bu kadar sarsıldığımı hatırlıyorum dudaklarımız ilk birleştiğinde. Nasıl olduğunu başlarda anlayamadığım ama gittikçe kendimi kaptırdığım ve daha fazlasını istediğim sevişmelere başladığımızda kendime inanamıyordum. Ama suçluluk duygusu bile tekrar buluşmamızda tutku ile sevişmemize engel olamıyordu. Ve o büyük an, unutulmaz gece... Çok kontrollü idi hep, bana zarar vermek istemediği için daha da çok saygı duymama neden oluyordu bu durum. Bu yüzden onunla sevişmeye başladığımızda kendimi tamamen rahat bırakmıştım. Anı yaşamak, hissetmek istiyordum. Mükemmel bir aşıktı, dudaklarının değdiği her yer kor gibi yanıyordu. Dev dalgaların arasında küçük bir sandaldaydım sanki ve adeta fokurdayan denizin içinde bir dalgadan bir dalgaya sürükleniyordum. Dünya diye bir şey yoktu, sadece o ve ben. Her defasında daha yüksek dalgaların tepesine çıkıyorduk. Belki cennet dedikleri böyle bir yerdi. Madde yok, vücut yok sadece ruh, coşan çağlayan bir ruh. Tek bir ruh. O an bunu düşündüğümü daha sonraları hatırladım. Kendimi kaybetmiş ve belki de onun kontrollünü kırmıştım. "Acı"yı çok net hatırlıyorum. Çünkü bulutların üstünde çılgınca uçarken birden her yer karardı. Şimdi o ve ben olmuştuk. Hızla karanlığın içine sürükleniyordum. Daha bir saniye önce bir vücutken apayrı iki beden, iki ayrı insan, apayrı bir ruh belirivermişti. Ben yani bedenim hissettiğinden çok daha güçlü bir acı ile sarsıldı. Bu acı beynimden geliyordu. "Ben yanlış bir şey yaptım, hata yaptım" sesleri kulaklarımı çınlatıyordu. Daha sonra anlattığına göre onu öyle güçlü ittirmiş ve sarsılarak ağlamaya başlamışım ki korkmuş. Bana bir şey olduğunu düşünmüş. İçimden boşalan kanlarla adeta yıkandım. Yatak, yerdeki halı, tahta zemin ve hatta duvarlar, her yer kan olmuştu. "Sakin ol" diye sarıldığını ve ben ne yaptım diye inlediğini de hayal meyal hatırlıyorum. Sonrası hatırlamak dahi istemediğim kabus dolu koca bir hafta idi. Ertesi gün onu göremedim, sesini duyamadım. Beni bırakıp gittiğini, hayatından çıkardığını düşündüm. O kadar çok gözyaşı döktüm ki anlatamam. Ama sonra bana huzur veren sesini duyunca bütün endişelerim ortadan kalktı. O hafta pek görüşmedik. O da bende bir süre yalnız kalmak istedik. Buluştuğumuzda yani onu ilk gördüğüm anda tekrar ağlamaya başladım. Bana şevkatle sarılmasını hala anımsarım ve içim güvenle dolar. Konuşamadık pek ama gözlerime bakınca benim kadar acı çektiğini hala hatırlıyorum. İşte ondan asla ayrılamayacağımı ilk kez o zaman düşündüm. Onu çok seviyordum ve beni sevdiğini biliyordum. İkimizde ağlayarak birbirimize sarıldık ve hiç ayrılmamacasına öpüşmeye başladık. Ve o gün onunla bu defa ben isteyerek birlikte oldum. O ana kadar yaşadığım en harika şeydi. Üç yıl boyunca bulduğumuz her fırsatta, her anı doyasıya yaşayarak birlikte olduk. Benim için kötü olabilecek o ilk gece korkum onun sayesinde en güzel gecelerimin başlangıcı oldu. Seni seviyorum aşkım evliliğimizin onuncu yılı, birlikteliğimizin on üçüncü yılı kutlu olsun.

Benim ilklerim...

İlk öpüşmemi 17 yaşındayken en sevdiğim erkek arkadaşımla yapmıştım. Onların evindeydik, bana dokunmaya başladığında kalp atışlarım o kadar arttı ki yerinden fırlayacak zannettim. İnanılmaz heyecan verici ve güzeldi, çünkü ona aylardır aşıktım. İlk birlikteliğimi de 26 yaşında yaşadım. 6 aydır çıktığım ve gerçekten çok sevdiğim biriyle oldu. O uzun süreden beri birlikte olmak istiyordu ama ben korkuyordum, bir eğlence dönüşü kafam gayet iyiyken ben teklif ettim ve oldu, ilki korkuyla karışık olduğu için süperdi diyemem, ama sonraları birbirimizi ve en önemlisi ben kendimi keşfettikçe birliktelik de dokunuşlar da anlam kazandı. İlkler herzaman çok güzel duygular yaşatıyor, tabi doğru kişiyle ve isteğinle olursa.

Tamamen tensel...

Aslında hep çok özel olsun istesem de; doğru düzgün tanımadığım biriydi. İlk tanıştığımızda birbirimizi hiç sevmedik ama ortak arkadaşlardan kaynaklı görüştük, zaten Türkiye dışında yaşadığından burada tatildeydi ve bir akşam barda beni öptü. İçkiye verdim kendimi ama içkiden fazlası vardı, aklımdan çıkaramıyordum. Sadece "tutku" yani düşünün gideceğini biliyorsunuz. O gece dans ederken "bize gidelim" dedi ama öyle gergindim ki, zaten şoktaydım. Ertesi gün arayacağını söyledi, telefonumu bile açamadım korkumdan. Çünkü ona doğru çekildiğimi hissedebiliyordum. 2 gün sonra; bir arkadaşımın evindeydik; topluca, o daha yoktu. Biz içtik sohbet ettik; o ise başka bir arkadaşıyla dışardaydı, eve ulaştığında saat gece 3'ü geçmişti. Hep birlikte biraz daha sohbet ettik. Sonra iş beraber yatmaya geldi deliler gibi seviştik onun dokunmasından inanılmaz bir zevk alıyordum; açıklığından, tecrübesinden, sözlerinden ama neticede daha önce biriyle birlikte olmadığımı söylemem gerekiyordu. Ona "ben hazır değilim" diyebildim sadece... Anlayışlıydı, bekledik, konuştuk ama sonra derine inmeye çalıştı, istemiyorsan mecbur değilsin dediği anda ona "daha önce hiç yapmadım" dedim. O bakışlarını unutamıyorum! Sürekli benim kurduğum cümleyi tekrarladı çok şaşkındı, neden bu kadar şaşırdığı da komik ama biraz konuştu mecbur değilsin, başka şeyler deneyelim şeklinde, hani bekarete zarar vermeyecek şekilde. Sonra "hiç yapmadıysan yapalım o zaman" cümlesi akabinde; üzerimde son kalanları hızla çıkarmaya başladık. Çok güzeldi ama denememiz hüsrandı, çünkü ilişkiye giremedik (kasılma, vaginismus vari bir sıkıntı işte) ama koyun koyuna uyuduğumuz çok güzel bir gece geçirdik. Gerçekten güzeldi. Ertesi gün tekrar denedik, sonra tekrar, her gün ve gün içersinde tekrar tekrar, zevk alıyorduk, (ben acı da çekiyordum), o deli boşalmalar yaşıyordu ama neticede seks yapamıyorduk, sevişiyorduk sadece. Sonra bir denenememizde, daha önce çok zorlamasına rağmen, biraz daha uğraştı ve o an zaten genel olarak canım yanıyordu ama içime girdiğini fark ettim. Ben acının ve zevkin beraber dans edebileceğine inanmazdım çok yoğundu ben bittikten sonra yataktan kalkacağını, kalsa bile arkasını dönüp uyuyacağını düşünmüştüm. Yanılmışım neyse ki, çünkü cidden benim için travmatik olurdu o sırada ben doğrulmaya çalışırken yatağın ayak ucuna doğru (oraya ne zaman gittim bilmiyorum ama) kan olduğunu fark ettim. Ama o kadar kan olacağını ne tahmin etmiştim ne de beklemiştim, ne de duymuştum. Panik oldum o da öyle apar topar banyoya götürdü kapısında nöbet tutar gibi kulağa komik geliyor ama bence cidden düşünceliydi. Sonra döndük, kucağına aldı, bebek gibi oturduk öyle konuştuk, uzandık, tekrar konuştuk,biraz uyuduk. Öpücükleriyle uyandım. Sonra ülkesine döndü sürekli haberleştik, ama hep birbirimize hatırlattık: Aramızda duygusal bişey yok!

Çok kasıldım...

Ahhh! İlk gece. Sevdiğim adamla evlenmiş onca zamandan sonra ilk geceye kavuşmuştuk. Her zamanki gibi sevgi ile dokundu ve öptü. Ben de olsun istiyordum ama bir yandan da kasılıyordum. Sonucta beni fazla yormadan ilk olay oldu. Ama asıl önemlisi sonrasıymış. Ben ikincide de kasılınca olanlar oldu zaten. İnanılmaz bir kan ve acı hissettim. Banyoya kostuğumda ise bayılmak üzereydim. Hemen duşumu aldım. Ertesi gün doktor tabii. Meğer kendimi kastığım için yara oluşmuş ve bu yara kanamış. Tabii bizim bu olayın psikolojik kısmını atlatmamız 1 yıl aldı!

Şimdi başkasıyla nişanlıyım

Ben 19, o 24 yaşındaydı. Şarkıcılık yapiyordu. Arkadaşlarım. Ailesinden ayrı yaşıyordu. Yani yanlız yaşadığı bir evi vardı. 1 ay falan eve gitme konusunu bana hiç açmadı ama içten içe bunu düsündüğünü biliyordum. Daha sonra İstanbul'a gitmesi gerekti ve 1,5 ay sonra ilk defa arabada beni öpmüştü ve bu her şeyin başangıcıydı. Oradan dönmek için elinden geleni yaptı ve sonunda buradaydı. İkimiz de birbirimizi çok özlemistik. İlişkimiz başlayalı yaklaşık 2 ay falan olmuştu ve o gün gelmişti artık arada bir evine gidip bir şeyler içip oturuyorduk. Belli bir zaman bu öpüşmeden ileriye gitmemişti. Ama bir gün her ne kadar evlilik öncesi ilişkiye karşı olsam da hiçbir şey yapamadım ve bunu ben de istedim. Her zamanki gibi ona gitmiş oturuyorduk öpüşmeye başladık ve bu gitgide ilerliyordu, dokunuşları, öpüşleri beni çılgına döndürüyordu onu her saniye daha çok istiyordum, onu seviyordum ve benim ilkim olacaktı çok heyecanlıydım o da benden farklı değildi. Salonda başlayan öpüşmemiz yatak odasında da devam ediyordu. Oraya yatağa yattığımızda artık ikimiz de çıplaktık. Nefeslerimiz, öpüşlerimiz, zevkten iniltilerimiz giderek artıyordu. Bir de korku vardı içimde ya acırsa diye ve nasıl olacak düsüncesi ama kendimi o kadar kaptırmıştım ki o içimdeydi ve ben de o da zevkten çılgına dönmüştük. Artık her şey olmustu ve kızlığımı ona vermiştim. Ama bir terslik vardı benden kan gelmemişti aslında bu ilk ilişkimdi ve bu durum beni çok üzmüştü sevgilim her ne kadar bunu önemsemese de ben hayal kırıklığına uğramıştım. O günden beri doktora gidip sebebini öğrenmeyi çok istedim ama cesaret edemedim. Bu hala içimde bir soru işareti. Ama bu ilişkinin sonu maalesef evlilikle sonuçlanmadı, 1 yıl beraberlikten sonra ayrıldık. Şu anda başkasıyla nişanlıyım ve nişanlımın bu durumdan haberi yok inşallah her şey yolunda gider.

Çok kötüydü

Benim ilk gecem o kadar kötüydü ki... Eşim yani eski eşim (ona daha fazla dayanamadım ve geçen ay boşandım) düğünde sarhoş oldu yeni evimize geldiğimizde bana bağırmaya ve itelemeye başladı tam vurmak için elini kaldırıyodu ki halıya takılıp düştü sızıp öğlene kadar uyumuş. Tabi uyandığında beni evde bulamadı.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol