SÖYLEMEK

İlişkide partnerimize ne istediğimizi nasıl söyleriz?........


Kısa ya da uzun süreli ilişkilerimizde sevgilimize, eşimize ya da hiç tanımadan ilişkide bulunduğumuz kişilere gösterdiğimiz yüzümüzün yanında bir de gösteremediğimiz ve dile getiremediğimiz isteklerimiz vardır.

Genelde sorular ve dile getirilemeyen kuşkular her kadın için aynıdır. “O anda kendimi nasıl hissederim?” “Bu kişiyle gerçekten ilişkiye girmek isiyor muyum?” “Hangi koşullarda?” “Eğer istemiyorsam, ona aklımın karışık olduğunu nasıl söyleyebilirim?” “Daha sonra ne istediğim ve ne istemediğim hakkında nasıl açıkça konuşabilirim?” “İsteklerimi doğrudan ona söylemeli miyim yoksa bunu başka yollardan mı dile getirmeliyim?” “Ondan farklı düşündüğümde benim cinsel isteklerimi dinleyip saygı gösterebileceği konusunda ona güvenebilir miyim?”...

Sorular ve düşünceler uzayıp gidebilir. Ama kökeninde her zaman aynı gerekçe yatmaktadır. Bu da bizim her konuyu açıkça konuşamayan bir toplum olmamız ve iletişim eksikliğimizdir. Toplumun kadınlara bakışındaki çarpıklık da kadının kendini ifade edememesinde çok etkilidir. Çünkü genelde toplumun cinselliğe bakışında "İyi kızlar bunu ancak evlendikleri zaman yapar" ve "Özgür kadınlar bunu her zaman yapmak ister" gibi bir önyargı yatar. Oysa ki, cinselliği bazen yaşamak ister bazen de yaşamak istemeyiz. Bazen bir ilişkinin içinde olmak bizi mutlu eder, bazense ilişki üzerimize bir baskı gibi çöker. Dolayısıyla sağlıklı bir ilişkinin varolabilmesi ancak kişinin önce kendisine sonra da beraber olduğu kişiye karşı dürüst olmasıyla mümkündür. Oysa toplumda birtakım kalıplaşmış düşünceler mevcuttur.

Peki kendimize ve karşımızdakine dürüst olamayışımızın altında hangi gerekçeler yatıyor?

Dürüst olmaktan ve istediklerimizi Seks de açıkça ifade etmekten korkuyoruz.

İlişkimiz hakkında konuşulacak şeylerin varolmasını,ilişkide bir sorun olmasına bağlıyoruz.

Uzun süre aynı kişiyle birlikte olduktan sonra bir anda başka birine âşık olmayı çok büyük bir ihanet gibi algılıyoruz.

Ne istediğimizi tam olarak bilemediğimiz gibi,sorunun kendimizde mi yoksa karşımızdakinde mi olduğunu da anlayamıyoruz.

Biz ve partnerimiz ilişkinin cinsellik boyutunun dışında başka yönlerinde de yeterince iyi iletişim kuramıyoruz.

Cinselliği yaşamaya başlamadan önce ya da yaşarken seksüel zevklerimizi, erotik düşüncelerimizi birbirimize açık olarak anlatmıyoruz.

Bütün bu düşüncelerle ergin yaşa geldikten ya da getirildikten sonra, nasıl seks üzerine konuşabiliriz ki? Konuşamıyor ve isteklerimizi ifade edemiyorsak bile, partnerimizin bizi anlamasını daha doğrusu kendimizi anlatmasını başka yollardan deneyebiliriz. Mesela, partnerimizin elini alıp uyarıldığımız yerlere götürebilir, mutlu ve tatmin olduğumuzu anlatabilmek için hoşumuza giden yerlere dokunduğunda bazı sesler çıkarabilir, "Biraz yavaş ol" ya da "Şunu yap, bunu yapma" gibi birtakım kısa cümlelerle onu yönlendirebiliriz. Yeter ki, birlikte olduğumuz kişiyle cinselliğimiz hakkında konuşmaya karar verelim.


DİNEN SEVİŞMENİN ANLAMI VE SEVABI....

Cinsi Münasebetin Tatmine Erdirici Olabilmesi İçin İlişkiden Önce Sevişilmesi Şarttır.
 
Kadının Sürekli Tatminsizliği.Kadın cinselliğine Karşı Bir Zulümdür.
Kullarına Tatmin Olunma İhtiyacı Duyulacak Bir Cinsellik İhsan Eden Yüce Allah.
Elbetteki Bu Zülme Razı Olmaz.

Cenab-ı Hak buyuruyor: Kadınlarınız sizin için bir tarladır.Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın.
Kendiniz için önceden hazırlık yapın.(Bakara Suresi /223)
 
Resulullah buyuruyor: Kocanın yönlenderdiği Nükteler,Öpüşmeler Olmaksızın,Eşler arasında Cinsel İlişki olmasın
Kişinin acizliğindendir.Kişinin fısıldaşmaksızın,Sarmaş-Dolaş olup eğlenmeksizin.Eşi ile cinsel münasebette bulunması.Eşi Orgazm olmadan Boşalıp İşini bitirmesidir.
Erkekler için olduğu kadar,Kadınlar içinde Sevişme bir Sünnet Görevidir.

Resulullah buyuruyor: Senin onunla,onunda seninle sevişeceği,senin onu,onunda seni öpüp-ısıracağı bir Bakire ile evlenseydin ya.Sevişmek,Kadının hem hakkı,Arzulayan kocası için hemde görevidir.Kadınlığın gereklerini üstlenen bir kadın olmak yüceliktir.Mümin kadınların kocalarına aşık,işveli ve onları kadınlıklarına bağlayan kadın olmaları Rabbimizin arzusudur..
 
CİNSİ MÜNASAEBETTEN ÖNCE...Fısıldaşma,Öpme,Dil ve Dudakları Emme v.s. SÜNNETTİR..

CİNSEL GÖREVDEN KAÇILIRMI..?


Kadının cinselliğinden yararlanmak kocanın hakkı olduğu gibi, erkeğin cinselliğinden yararlanmak da kadının hakkıdır. Erkek de bu hakka riayet etmediği takdirde günahkar olmuş olur.
 
Cenab-ı Hak buyuruyor:
 
“Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bir derece daha fazladır.”(Bakara Suresi : 228)
 
Bu ayette bahsedilen bir derece, cinsellik konusunda değildir. Cinsellik konusunda erkek-kadın eşittir. Erkeğin bir derece daha haklı olduğu konu onun kadını gözetmesi, malını koruması, onu idare etmesi, ailenin yükünü çekmesi  açısındandır.
 
Allah Resulu  buyuruyor:
¦Kadın kocasının izni olmadan (farz oruç dışında) oruç tutar da orucu sebebiyle kocasının arzularını karşılamaktan kaçınırsa Allah ona üç haram işin günahını yükler.
¦Kişi cinsel ilişkide karısını çağırdığı zaman karısı ocak başında yemek pişiriyorsa da kocasının davet cevap versin.
¦Kişi karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeple ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler.
¦Size cennetlik kadınları tanıtayım mı? Onlar bir hata ettikleri veya kocaları tarafından  bir haksızlığz uğratıldıkları zaman kocalarına karşı: “Seni hoşnud etmedikçe uyumayacağım diyebilen kocalarına düşkün kadınlardır.
¦Kadın ocak başında olsa bile kocasının davetine icap etmelidir.
 

Aynı şekilde kocanın cinselliğinden yararlanmakda kadını hakkıdır. Bu hakkını almasına yardımcı olmak da kocasının görevidir. Kocanın bu görevini yapmaması, onu suçlu ve günahkar yapar. (3) Hatta koca cinsel görevini yapamadığı zaman kadın mahkemeye başvurup boşanabilinir. Bu hak erkeğe de verilmiştir.
 
Ancak cinsel hakka riayette kadın ile erkek arasında iki fark vardır:
 
1. Erkek, cinsel hakkını kadından hemen isteyebilirken, kadın bu hakkını hemen isteyememektedir. Erkek, azami dört ayda bir kadının cinsel hakkını vermek zorundadır.
 
2. Erkek, cinsel hakkını kadından bizzat isterken, kadın ancak mahkeme yoluyla isteyebilmektedir.  Hastalık gibi önemli bir mazereti olmaksızın, sırf  zarar ve eza vermek amacıyla karısı ile cinsel münasebette bulunmayan erkek hakkında karısı dava açabilir.

Adet Halinde Sevişmek Haram mıdır?

Yasaklanan yalnız cinsel organların teması olduğu için, hiç şüphesiz sevişmek helaldir.
Üstelik adet halinde sevişmek, Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetlerindendir.
 
Cümay’ İbnu Umayr (ra) anlatıyor:

Ben,annem ve teyzemle birlikte Hz. Aişe (ra)’nin yanına girdim.Onlar Hz. Aişe ye:
Hayızlı iken,sizlerle Aleyhisalatu vesselam ne şekilde mübaşerette bulunurdu?” diye sordular.
Aişe validemiz:“Hayız olduğumuz zaman bize, geniş bir izar giymemizi emreder, sonra sine ve göğsümüze temasta bulunurdu.”

Adet halinde sevişmek, Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetlerindendir. Arzulanmaya ve şehvetsiz de olsa sevilmeye muhtaç olan kadın, her ay belirli bir süre adetli günlerinde ilgisiz kalmaktan ve sevimsiz olduğu şeklindeki üzücü şartlanmalardan ötürü bunalabilir. Onun için bu günlerinde kadınları ilgisiz bırakmak doğru değildir.

Hz. Aişe (r.a.) şöyle anlatıyor:

Eşleri olan bizlerden biri adet gördüğü zaman Allah'ın Resulü (göbekle dizler arasını örten) genişçe bir örtü örtünmesini emreder, sonra da onun göğüslerine yönelirdi.
Erkek, adetli karısının dizkapağı-göbek arasına dokunmadıktan sonra, onunla her türlü cinsel oynaşma yapabilir. Karısının eliyle, ya da vücudunun başka yerleriyle tatmin olabilir ve diz kapağı - göbek arasından da örtü varken yararlanabilir. Bunda hiç bir sakınca olmadığı gibi, hem kendini boşaltıp haramdan koruduğu, hem de âdetli iken bir bakıma hasta olan ve yalnızlık hissedebilmesi muhtemel bulunan eşiyle ilgilendiği için bu sevap ve yapılması gereken bir davranıştır. Efendimizin (asm), bütün hanımlarına, onlar hayızlı iken bu şekilde yaklaştığı rivayet edilmiştir. Hatta bazılarına göre âdetli hanımıyla cima dışında herşeyi yapabilir.Imâm Muhammed bu görüşdedir.

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol