KLİTORİS ZEVKİ

KLİTORİS KADININ ZEVK MERKEZİ.

KADIN CİNSELLİĞİNİN MERKEZİ: KLİTORİS

Klitoris....

Cinsel fonksiyonda çok önemli yeri olmasına rağmen, kadın cinsel organları arasında yapısı en az bilinenidir. Klitorisin, bir baş kısmı ve yanlarda, vagina girişinin yan kısımlarına doğru uzanan kol kısımları mevcuttur. Dışarıdan sadece baş kısmı görülür.

Klitoris dokusu, penisin baş kısmındaki dokuya benzer. İç yapısı süngerimsi bir dokudan oluşmuştur. Cinsel uyarılma sırasında kan dolaşımı artar, içinde biriken kan nedeniyle bir miktar şişme oluşur. Ancak dış zarı ince olduğundan, penisteki gibi sertlik oluşmaz.

Klitoris çok zengin bir sinir ağına sahiptir. Bu nedenle kadınlardaki cinsel uyarılma merkezlerinin en önemlilerinden birisidir.

İdrar Deliği ve Kanalı

Vaginanın ön kısmında, klitorisin arkasında bulunan idrar deliği, cinsel organlara çok yakın komşuluğu nedeniyle önem kazanmaktadır. İdrar kanalı, vaginanın ön duvarına bitişik olarak yukarıya doğru devam eder ve 4-5 cm’lik uzunluktan sonra mesaneyle birleşir.


Klitoris kadın cinselliğinde orgazm oluşumunda merkezi öneme sahip bir yapıdır. Klitoris kelimesinin kökenini yunanca'da "küçük tepe" anlamına gelen kleitoris kelimesi oluşturur. -KLİTORİS YAPISI- Klitoris hemen mons pubis altında yer alan bir yapıdır. Bu yapı üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrilidir ve hemen alt kısmında idrar deliği, idrar deliğinin altında ise vajina girişi bulunur. Klitoris dıştan görünen bir baş (glans), ve vulvanın içine tümüyle gömülü şekilde yanlara doğru uzanan iki kolu olan gövde kısmından oluşur. İç dudaklar parmaklarla hafifçe geriye ittirildiğinde klitorisin dıştan görünen kısmı daha bariz hale gelir. Gövde kısmı dışarıdan görülmediğinden çoğu kişi klitorisi yalnızca düğme şeklinde basit bir yapı sanır. Ancak klitoris glans ve yanlara uzanan kollarıyla adeta bir "ters V" şeklinde bir yapıdır.

Klitorisin gövdesinde yer alan kollar içerisinde aynen penisteki gibi cinsel uyarılma esnasında içleri kanla dolarak sertleşen süngerimsi yapılar vardır. * Klitoris embriyolojik olarak penisle aynı kökene sahiptir ve bu anlamda penisin kadındaki tam karşılığı olarak kabul edilebilir. Lakin klitorisin peniste olduğu gibi ejakulasyon ("boşalma") ve idrar yapma ile ilgisi yoktur. * Klitoris damar ve sinirlerden oldukça zengin bir yapıdır. Ortalama büyüklükte bir klitoriste yaklaşık 8000 sinir lifi bulunur.

Bu lif yoğunluğu peniste bulunanın yaklaşık iki katıdır ve vücudun başka hiçbir bölgesinde bu kadar yoğun sinir lifi yoktur. * Klitoris büyüklüğü kadından kadına çok önemli değişiklikler gösterebilir. Baş ve gövde toplam uzunluğu ortalama 3 santimetre olmakla beraber 7 santimetreye kadar varan uzunlukta olabilir. Klitorisin baş kısmının büyüklüğü de oldukça değişkendir ve 3-8 milimetre arasında olabilir.
 
Klitoris büyüklüğü ile orgazmın nitelikleri arasında herhangi bir ilişki saptanabilmiş değildir. * Klitorisin büyüklüğü kan testosteron ("erkeklik hormonu") seviyeleriyle ilişkilidir. Östrojen seviyesiyle klitoris büyüklüğü arasında bir ilgi olmaması nedeniyle menopoz sonrası kan östrojen seviyeleri düştüğünde genital bölgenin diğer kısımlarında atrofi (gerileme) olurken bu yapının büyüklüğü değişmez.

Gebelik döneminde klitoris mekanik ve damarsal değişikliklere bağlı olarak kalıcı bir büyüme gösterebilir. * Klitoris uyarıldığında hem baş hem de gövde içi kan dolarak sertleşen bir yapıdır. Bu, erkekteki ereksiyonun (sertleşmenin) tam karşılığıdır. Tam uyarılmış bir klitorisin baş kısmı iki katı kadar büyüyebilir. Büyüyen baş kısmı dışarıdan daha bariz görülebilir hale gelir. * Klitorisin bilinen en önemli işlevi kadının orgazm olmasını sağlamaktır. Gebe kalabilmeyle, idrar yapma işleviyle, adet kanamasıyla bilinen hiçbir ilgisi yoktur. Klitorisin tam olarak kanıtlanmamış diğer bir işlevi de cinsel ilişkide sertleştiğinde idrar deliğini kapatmak ve bakterilerin mesaneye girişini engellemektir. Muhtemelen kolların şişerek sertleşmesi de vajina kanalının nispeten gerilmesini sağlayarak penisin girmesini kolaylaştırır.

Cinsel ilişkide klitorisin işlevleri ve orgazmdaki rolü Sigmund Freud "vajinal yoldan" yani cinsel ilişkiyle orgazm olamayan kadınların infantil ("çocuksu") olduklarını ima etmiştir. Yani Freud'a göre yetişkin kadın "vajinal orgazm" olamıyorsa, bunun nedeni o kadının çocukluğun belli bir gelişim döneminde "takılmış" olmasıdır. Bu teori günümüzde ve özellikle de Masters ve Johnson'un 60'lı yıllarda cinsellik alanındaki kapsamlı çalışmalarında ortaya çıkan bilgilerle geçerliliğini yitirmiştir. Kadında orgazm çok uzun zamandan beri klasik olarak vajinal orgazm ve klitoral orgazm olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu tanımlamada klitoral orgazmdan kasıt klitoris uyarısıyla oluşan orgazm (örnek: mastürbasyon), vajinal orgazm ise direkt vajina uyarısıyla (örnek: cinsel ilişki) oluşan orgazmdır.

Gerçekte, cinsel ilişkide oluşan "vajinal orgazm" kadınların büyük çoğunluğunda yine klitorisin uyarılmasıyla oluşur. Cinsel ilişkide kadında orgazm, penisin direkt klitorise ritmik olarak temas etmesi, erkeğin pubis kemiğinin klitorise ritmik olarak temas etmesi ve yine penisin hareketleriyle ritmik olarak hareket eden iç dudakların klitorisi uyarmasıyla oluşur. Hiç bir klitoris uyarısı olmadan "saf vajinal orgazm" oluşması mümkün olmakla beraber olağan değildir. Klitorisin kadında penisin tam karşılığı olduğu ve erkekte orgazm olma mekanizmasının penis başının direkt veya dolaylı yoldan uyarısı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak yukarıdaki bilgi daha anlaşılır hale gelir.

Erkekte penis başı uyarısı olmadan orgazm ne kadar mümkünse, kadında da klitoris uyarısı olmadan yalnızca vajina uyarısıyla orgazm oluşması da ancak o kadar mümkündür. "Vajinal orgazmın" çoğu kadın için yanlızca belli ilişki pozisyonlarında gerçekleşmesi ve bazı pozisyonlarda kadının "uyarılmadığını" ifade etmesi o pozisyonda klitorisin mekanik olarak daha az uyarılmasıyla ilgilidir.

Klitoris ile penis eşdeğer olmalarına karşın aralarında önemli bir fark daha bulunur: Penis serbest bir yapı olmasına karşın klitoris etraf dokulara sıkı sıkıya tutunan hareketsiz bir yapıdır. Bu bir dezavantaj gibi görünmesine karşın, ilişkide penisin ritmik hareketlerine bağlı olarak iç dudakların pasif olarak hareket etmesi, etraf dokuya sıkıca tutunmuş olan klitorisin bu hareketlerle daha yoğun olarak uyarılmasına önemli katkılarda bulunur. Ek Bilgi: "Kadın Sünneti", Klitorise Uygulanan Cerrahi Girişimler ve Klitoris Takıları

-KADIN SÜNNETİ-

Klitoris binlerce yıldır insanoğlunun ilgisini çekmiş ve bazı din, töre ve geleneklerin ve çeşitli inanışların hedefi olmuştur ve halen hedef olmaya devam etmektedir. Buna bağlı olarak bazı ilkel ve gelişmiş toplumlarda halen klitoris "kadın sünneti" adı altında çeşitli cerrahi müdahalelere tabi tutulmaktadır. Bu müdahaleler kadının cinsel yaşamını derinden etkilemektedir. Bu cerrahi müdahalelerden en vahşi olanı klitorisin tümüyle çıkarılması ve dış dudakların birbirine dikilmesinden ibaret olanıdır. Firavun veya Peygamber Sünneti adı verilen bu müdahale sonunda kadın genital bölgesinde yalnızca adet kanaması ve idrar çıkışı için ufak bir delik kalır. Yukarıda bahsedilen "kadın sünnetinin" daha hafif şekilleri de mevcuttur ve bazı toplumlarda halen yaygın olarak uygulanmaktadır.

Bu müdahalelerde de klitorisin ya baş kısmı tümüyle veya kısmen kesilip atılmakta, veya baş kısmının çevresini saran "sünnet derisi" (bu yapı kadınlarda iç dudaklara karşılık gelir) kesilir. -Klitorise Uygulanan Cerrahi Girişimler- Klitoris cerrahisi hormonal nedenlere bağlı olarak büyümüş olan klitorisin (erkeklik hormonunun aşırı salgılanmasıyla seyreden bazı doğumsal hastalıklarda klitoris adeta bir erişkin penisi büyüklüğüne ulaşabilir!) kısmen kesilerek ufaltılması şeklinde uygulanan bir müdahaledir.

Orgazm olamama şikayeti nedeniyle başvuran kadınlarda bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani "klitorisin soyulması" şeklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Orgazm oluşumunda klitoris üzerinedeki derinin ilişki esnasında klitorisi direkt uyarmasının önemi göz önüne alındığında bu operasyonun yalnızca çok dikkatli bir değerlendirme sonrasında yapılması gerektiği anlaşılabilir.

-KLİTORİS TAKILARI-

Günümüzün modası olan ve buruna, göbek deliğine ve diğer bölgelere süs amacıyla takılan takıların klitorise takılmasına gelişmiş ülkelerde rastlanabilmektedir

-CİNSELLİK VE KLİTORİS-

Klitoris kadın cinselliğinde orgazm oluşumunda merkezi öneme sahip bir yapıdır. Klitoris kelimesinin kökenini yunanca da “küçük tepe” anlamına gelen klitoris kelimesi oluşturur.
 
KADIN DIŞ GENİTAL
 
bölgesinin genel yapısı. Çoğu kadın ve çoğu erkek, kadınların diş genital bölgelerinin yalnızca vajinadan ibaret olduğunu sanırlar. Gerçekte kadın diş genital bölgesinde iki ayrı anatomik yapı daha vardır: vulva ve klitoris

-VULVANIN YAPISI-

Kadının dışarıdan bakıldığında görülen genital bölgelerinin tümüne topluca vulva adi verilir. Vulva, kadın diş genital bölgelerine karşıdan bakıldığında üstte mons pubis, (“Venüs tepesi”; Venüs=ask tanrısı), altta anüs ve yanlarda diş dudaklar tarafından sınırlanan bölgedir. Mons pubis,legen kemiklerinin önde birleştiği bölgenin üzerinde bulunan yağ dokusu, cilt ve genital kıllardan oluşan kısımdır. Dış dudaklar sağlı sollu olarak mons pubisten anüse doğru uzanırlar. İdrar deliği ve vajina girişinin etrafını sararlar ve bu yapılar da kıllarla kaplıdırlar. İç dudaklar ise sağlı sollu diş dudakların iç kısımlarında yer alan, klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına uzanan kıvrımlı yapılardır.Bazı kadınlarda diş dudaklar iç dudaklardan daha büyük yapıda olup “dışarı taşabilirler”.

-KLİTORİSİN YAPISI-
 
Klitoris hemen mons pubis altında yer alan bir yapıdır. Bu yapı üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrilidir ve hemen alt kısmında idrar deliği, idrar deliğinin altında ise vajina girişi bulunur. Klitoris dıştan görünen bir bas (glans), ve vulvanın içine tümüyle gömülü şekilde yanlara dogru uzanan iki kolu olan gövde kısmından oluşur. İç dudaklar parmaklarla hafifçe geriye ittirildiğinde klitorisin dıştan görünen kısmi daha bariz hale gelir. Gövde kısmi dışarıdan görülmediğinden çoğu kişi klitorisi yalnızca düğme seklinde basit bir yapı sanır. Ancak klitoris glans ve yanlara uzanan kollarıyla adeta bir “ters V” seklinde bir yapıdır.

Klitorisin gövdesinde yer alan kollar içerisinde aynen penisteki gibi cinsel uyarılma esnasında içleri kanla dolarak sertleşen süngerimsi yapılar vardır.

—Klitoris embriyolojik olarak penisle ayni kökene sahiptir ve bu anlamda penisin kadındaki tam karşılığı olarak kabul edilebilir. Lakin klitorisin peniste olduğu gibi ejakulasyon (“boşalma”) ve idrar yapma ile ilgisi yoktur.

—Klitoris damar ve sinirlerden oldukça zengin bir yapıdır. Ortalama büyüklükte bir klitoriste yaklaşık 8000 sinir lifi bulunur. Bu lif yoğunluğu peniste bulunanın yaklaşık iki katidir ve vücudun başka hiçbir bölgesinde bu kadar yoğun sinir lifi yoktur.

—Klitoris büyüklüğü kadından kadına çok önemli değişiklikler gösterebilir. Bas ve gövde toplam uzunluğu ortalama 3 santimetre olmakla beraber 7 santimetreye kadar varan uzunlukta olabilir. Klitorisin bas kısmının büyüklüğü de oldukça değişkendir ve 3–8 milimetre arasında olabilir. Klitoris büyüklüğü ile orgazmın nitelikleri arasında herhangi bir ilişki saptanabilmiş değildir.

—Klitorisin büyüklüğü kan testosteron (“erkeklik hormonu”) seviyeleriyle ilişkilidir. Östrojen seviyesiyle klitoris büyüklüğü arasında bir ilgi olmaması nedeniyle menopoz sonrası kan östrojen seviyeleri düştüğünde genital bölgenin diğer kısımlarında atrofi (gerileme) olurken bu yapının büyüklüğü değişmez. Gebelik döneminde klitoris mekanik ve damarsal değişikliklere bağlı olarak kalıcı bir büyüme gösterebilir.

—Klitoris uyarıldığında hem bas hem de gövde içi kan dolarak sertleşen bir yapıdır. Bu, erkekteki ereksiyonun (sertlesmenin) tam karşılığıdır. Tam uyarılmış bir klitorisin bas kısmı iki kati kadar büyüyebilir. Büyüyen bas kismi disaridan daha bariz görülebilir hale gelir.

—Klitorisin bilinen en önemli işlevi kadının orgazm olmasını sağlamaktır. Gebe kalabilmeyle, idrar yapma işleviyle, adet kanamasıyla bilinen hiçbir ilgisi yoktur. Klitorisin tam olarak kanıtlanmamış diğer bir işlevi de cinsel ilişkide sertleştiğinde idrar deligini kapatmak ve bakterilerin mesaneye girişini engellemektir. Muhtemelen kolların şişerek sertleşmesi de vajina kanalının nispeten gerilmesini sağlayarak penisin girmesini kolaylaştırır.

-Cinsel İlişkide Klitorisin İşlevleri Ve Orgazmdaki Rolü- Sigmund Freud “vajinal yoldan” yani cinsel ilişkiyle orgazm olamayan kadınların infantil (“çocuksu”) olduklarını ima etmiştir. Yani Freud a göre yetişkin kadın “vajinal orgazm” olamıyorsa, bunun nedeni o kadının çocukluğun belli bir gelişim döneminde “takılmış” olmasıdır. Bu teori günümüzde ve özellikle de Masters ve Johnson un 60 li yillarda cinsellik alanındaki kapsamlı çalışmalarında ortaya çıkan bilgilerle geçerliliğini yitirmiştir.
 
Kadında orgazm çok uzun zamandan beri klasik olarak vajinal orgazm ve klitoral orgazm olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu tanımlamada klitoral orgazmdan kasıt klitoris uyarısıyla oluşan orgazm (örnek: mastürbasyon), vajinal orgazm ise direkt vajina uyarısıyla (örnek: cinsel iliski) oluşan orgazmdır. Gerçekte, cinsel ilişkide oluşan “vajinal orgazm” kadınların büyük çoğunluğunda yine klitorisin uyarılmasıyla oluşur.

Cinsel ilişkide kadında orgazm, penisin direkt klitorise ritmik olarak temas etmesi, erkeğin pubis kemiğinin klitorise ritmik olarak temas etmesi ve yine penisin hareketleriyle ritmik olarak hareket eden iç dudakların klitorisi uyarmasıyla oluşur. Hiç bir klitoris uyarısı olmadan “saf vajinal orgazm” oluşması mümkün olmakla beraber olağan değildir. Klitorisin kadında penisin tam karşılığı olduğu ve erkekte orgazm olma mekanizmasının penis basının direkt veya dolaylı yoldan uyarısı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak yukarıdaki bilgi daha anlaşılır hale gelir.

Erkekte penis başı uyarısı olmadan orgazm ne kadar mümkünse, kadında da klitoris uyarısı olmadan yalnızca vajina uyarısıyla orgazm oluşması da ancak o kadar mümkündür. “Vajinal orgazmın” çoğu kadın için yalızca belli ilişki pozisyonlarında gerçekleşmesi ve bazı pozisyonlarda kadının “uyarılmadığını” ifade etmesi o pozisyonda klitorisin mekanik olarak daha az uyarılmasıyla ilgilidir. Klitoris ile penis eşdeğer olmalarına karsın aralarında önemli bir fark daha bulunur:

Penis serbest bir yapı olmasına karsın klitoris etraf dokulara sıkı sıkıya tutunan hareketsiz bir yapıdır. Bu bir dezavantaj gibi görünmesine karşın, ilişkide penisin ritmik hareketlerine bagli olarak iç dudakların pasif olarak hareket etmesi, etraf dokuya sıkıca tutunmuş olan klitorisin bu hareketlerle daha yoğun olarak uyarılmasına önemli katkılarda bulunur.

KADIN SÜNNETİ..

Klitoris binlerce yıldır insanoğlunun ilgisini çekmiş ve bazı din, töre ve geleneklerin ve çeşitli inanışların hedefi olmuştur ve halen hedef olmaya devam etmektedir. Buna bağlı olarak bazı ilkel ve gelişmiş toplumlarda halen klitoris “kadın sünneti” adi altında çeşitli cerrahi müdahalelere tabi tutulmaktadır. Bu müdahaleler kadının cinsel yaşamını derinden etkilemektedir. Bu cerrahi müdahalelerden en vahşi olanı klitorisin tümüyle çıkarılması ve diş dudakların birbirine dikilmesinden ibaret olanıdır.

Firavun veya Peygamber Sünneti adi verilen bu müdahale sonunda kadın genital bölgesinde yalnızca adet kanaması ve idrar çıkısı için ufak bir delik kalır. Yukarıda bahsedilen “kadın sünnetinin” daha hafif şekilleri de mevcuttur ve bazı toplumlarda halen yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu müdahalelerde de klitorisin ya bas kısmi tümüyle veya kısmen kesilip atılmakta veya bas kısminin çevresini saran “sünnet derisi” (bu yapi kadınlarda iç dudaklara karşılık gelir) kesilir.
 
Klitorise uygulanan cerrahi girişimler Klitoris cerrahisi hormonal nedenlere bağlı olarak büyümüş olan klitorisin (erkeklik hormonunun aşırı salgılanmasıyla seyreden bazı doğumsal hastalıklarda klitoris adeta bir erişkin penisi büyüklüğüne ulaşabilir!) kısmen kesilerek ufaltılması seklinde uygulanan bir müdahaledir.

Orgazm olamama şikayeti nedeniyle başvuran kadınlarda bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani “klitorisin soyulması” seklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Orgazm oluşumunda klitoris üzerindeki derinin ilişki esnasında klitorisi direkt uyarmasının önemi göz önüne alındığında bu operasyonun yalnızca çok dikkatli bir değerlendirme sonrasında yapılması gerektiği anlaşılabilir.

Klitoris takıları Günümüzün modası olan ve buruna,göbek deliğine ve diğer bölgelere süs amacıyla takılan takıların klitorise takılmasına gelişmiş ülkelerdeki bayanlar yaptırmaktadırlar.Güzel görünüş açısından.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol