REGL - ADET

KADINLARIN AY BAŞI KANAMALARI

REGL NEDİR -  ADET GÖRMELERİ


Regl Nedir?


Regl olmak (adet kanaması, ay hali, aybaşı) kadın hayatının önemli bir parçasıdır. Genç kızlığa adım atılan dönemde bazen şok etkisi yaratabilen ilk adet kanaması kısa bir süre sonra kadının her ay düzenli görmeye alıştığı ve düzensizleşmesi durumunda endişeye kapıldığı bir olgu haline gelir. Adet düzensizlikleri kadınların sık yaşadıkları sağlık sorunlarındandır ve her bilinçli kadının bu düzensizliklerin nedenleri hakkında genel bilgilere sahip olması gerekir.
 
Normal bir adet düzeni olan kadın 26-35 günlük aralıklarla (bu aralığın başlangıcını ve bitişini bir âdetin ilk günüyle diğer âdetin ilk günü belirler) kanama görür ve bu kanama 3-7 gün arasında devam eder. İlk günlerde nispeten daha fazla olan kanama yavaş yavaş azalarak en geç 7 günde tamamen biter. Tüm bu adet dönemi boyunca kadın ortalama olarak 60 ml. kan kaybeder. Bazı kadınlarda ek olarak tam iki âdetin ortasına denk gelen dönemde birkaç damla süren lekelenme tarzında kanama olabilir. Ovulasyon (yumurtlama) esnasında oluşan bu kanama her ay tekrar eder ve normal dışı bir durum olarak kabul edilmez.
 
Yukarıda anlatılan düzenden her sapma adet düzensizliği olarak tanımlanır. Her adet düzensizliği tipinin kendine özgü nedenleri ve tedavi şekilleri olduğundan tanı koyma aşamasında kadının düzensizliği iyi tarif edebilmesi çok önemlidir.
 
Kadınlar neden adet kanaması görürler?
 
İki adet kanamasının ilk günleri arasında kalan ve menstruasyon siklusu adı verilen döngünün amacı uterusu (dölyatağını) gebeliğe hazırlamaktır. Bu döngünün düzenli olarak işlemesine hem fizyolojik hem de ruhsal süreçler katkıda bulunur: Her âdetin ilk gününde beyinde bulunan hipofiz adlı salgı bezinden salgılanan bir hormonun etkisiyle yumurtalıklardan birinin içinde bir oosit (yumurta) hücresi olgunlaşmaya ve östrojen hormonu üretmeye başlar. Bu hormon uterus iç tabakasının kalınlaşmasından ve gebelik için ön hazırlıkların tamamlanmasından sorumludur. 14 gün süren bu kalınlaşma döneminde yumurta hücresi etrafında sıvı birikimi olur ve yumurtalık yüzeyinde yaklaşık 18-20 mm. çapında içi sıvı dolu olan ve folikül adı verilen yapı ortaya çıkar. Bu olaylar esnasında hipofizden salgılanan diğer bir hormonun kanda seviyesi belli bir aşamaya yükseldiğinde bu gelişen folikül çatlar ve içindeki olgunlaşmış yumurta hücresi serbest kalır. Bu hücre fallop tüpü içine girerek burada ilerlemeye başlar. Fallop tüpü içinde oosit bir sperm hücresiyle karşılaşır ve döllenme gerçekleşirse gebelik başlar.
 
Yumurtlama gerçekleştikten hemen sonra kanda östrojen hormonuna ek olarak progesteron hormonu da yükselmeye başlar. Bu hormon uterus iç tabakasını döllenen yumurtanın yerleşmesi ve gebeliğin devam etmesi için uygun hale getirir ve bir anlamda östrojen hormonunun burada yaptığı ön hazırlıkları tamamlar. Gebelik oluşmazsa kanda hormon seviyelerinin düşmesiyle belli bir süre sonra endometrium tabakası dökülmeye başlar. Bu dökülme kanamayla birlikte olur. Adet kanaması adı verilen bu kanamayla birlikte endometrium yeni siklustaki muhtemel bir gebelik için tekrar hazırlanmaya başlar ve yukarıdaki döngü en başa döner.
.............................................................................................


Adet Sancısı.....Dismenore Nedir?
 
Adet ağrısı; adet kanamasından önce ya da kanama süresince ortaya çıkan kramp benzeri bir ağrıdır. Genellikle 2 saat içinde en şiddetli seviyeye ulaşır. Sürekli tarzda da olabilen bu ağrı, karnın aşağı kısmı ile kasıklarda hissedilir; zaman zaman bacaklara ve bele doğru da yayılabilir.
 
Adet Ağrısının Özellikleri
 
Adet kanaması esnasında meydana gelen ağrı (dismenore) ikiye ayrılır:
¦Genellikle buluğ çağında ortaya çıkarak, ilerleyen yaşla birlikte veya gebelikten sonra hafıfleme eğilimi gösteren: Birincil adet ağrısı (Primer dismenore)
¦Başka bir rahatsızlığa bağlı olarak genellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda görülen: İkincil adet ağrısı (Sekonder dismenore)
 
Adet ağrısı (dismenore) ile birlikte, baş ağrısı, bulantı, kusma, sık idrara çıkma ve kabızlık / ishal de görülebilir. Sinirlilik, depresyon ve karında gerginlik gibi adet kanaması öncesi belirtiler, adet kanaması boyunca da devam edebilir.
 
Adet Ağrısının Önlenmesi
 
Dismenore, kadınların iş ve okul yaşamından bir müddet uzak kalmalarına neden olan ve sık rastlanılan bir durumdur. Adet sancısı olan kadın mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı doktor tarafından görülmelidir. Eğer birincil adet kanaması tanısı konur ise, hastaya bu dönemde kullanması için ilaç önerilecektir. Bu ilaçlara adet kanamasından 24-48 saat önce bağlandığı ve bir-iki gün devam edildiği takdirde daha iyi sonuç alınacaktı.
....................................................................................................

Adet Öncesi Gerginlik (Premenstrüel Sendrom)....

Tıp dilinde “premenstrüel sendrom” halk arasında ise “adet öncesi sendromu” olarak bilinen, insanlar arasındaki ilişkileri ve kişinin günlük aktivitesini etkileyecek düzeyde fiziksel, psikolojik ve davranış değişikleri ile seyredebilen bulgular bütünüdür.
 
Doğurganlık döneminde olan kadınların % 30-40' ında bu sendromun bulguları saptanmış olup, % 2-3 kadarında bulgular şiddetli olarak seyrediyor. Sebebi kesin olarak bilinmemekle beraber gebelik ve menopoz sonrası dönemlerde ortadan kalkması, dönemsel hormon değişikliklerinin sorumlu olabileceğini düşündürüyor.
 
Premenstrüel bulgular adet öncesi 10-12 günlük dönemi kapsayıp adet görülünce kendiliğinden ortadan kalkıyor.
 
Bulgular şöyle sınıflandırılabilir:
 
A – GRUBU:
 
Gerginlik, anksiyete (huzursuzluk), sinirlilik, yetersizlik, ruh halinde değişkenlik.
 
B- GRUBU:
 
Depresyon, konfüzyon (konsantre olmakta güçlük, uyuşukluk), unutkanlık, ağlama.
 
C- GRUBU:
 
Hipoglisemik episodlar (kan şekerinin düşmesi), iştah artışı, baş ağrısı, degişik istekler, bitkinlik, bulantı, kusma, ishal, kabızlık.
 
D- GRUBU:
 
Kilo artışı, karında şişkinlik, gaz, memelerde duyarlılık, el-ayak ve bacaklarda şişlik.
 
Bu gibi şikâyetleri adet öncesi dönemlerde tekrarlayarak yaşayan bayanlar için, olayı tetikleyen faktörlerin (stres, tıbbi veya psişik problemler) hekim kontrolü altında araştırılması gerekiyor. Diğer bazı organik hastalıklar, adet öncesi sendromuna benzer bulgular ortaya koyabiliyor. Bu yüzden gerekli laboratuar testlerinin ve tıbbi muayenelerin yapılarak adet öncesi sendromu bu hastalıklardan ayıran tanının konması gerekiyor.
 
Sözü geçen organik hastalıkların bazıları şunlardır:
 ¦Hiperprolaktinemi (memelerden süt gelmesi, ağrı şikâyeti)
 ¦Over kistleri (yumurtalık kistleri)
 ¦Endometriosis
 ¦Miyomlar
 ¦Pelvis enfeksiyonları
 ¦Tiroit hastalıkları
 
Premenstrüel sendrom tanısı koyduracak özel bir laboratuar testi bulunmamakla beraber bazı laboratuar testleri ayırıcı tanı koymaya yardımcı olurlar: Tam kan sayımı, sedimantasyon, serum, prolaktin düzeyi, karaciğer ve böbrek hastalıklarına yönelik testler, ovülasyon (yumurtlama) testleri gibi. Bunların yanı sıra geriye dönük en az üç aylık periyodu kapsayan bir günlük tutmanız ve bulguların periyodun hangi dönemine denk geldiğini saptamak da hekiminize tanıyı koymak açısından yardımcı olacaktır.
 
Kesin sebebi bilinmediğinden sebebe yönelik (radikal) bir tedavisi olmamakla birlikte rahatsızlıklarla baş etmek üzere;
 
- Psikolojik destek
 - Stresle mücadele (psikolog, meditasyon, hipnoz, aerobik)
 - Egzersiz (jogging, bisiklete binmek, haftada en az dört kere tempolu yürümek)
 - Diyet düzenlemesi (fazla tuz ve çekerden kaçınma, kafeinli yiyecek ve içeceklerden kaçınma, karbonhidrat bakımından zengin -özellikle kompleks karbonhidratlar; makarna, pilav v.s.
 - Protein bakımından fakir beslenme, magnezyum içeren besin kaynaklarına yönelme -havuç, yer fıstıgı, ıspanak v.s.-)
 
gibi önlemler bulguları hafifleterek sorunsuz bir adet dönemi geçirmeyi sağlarlar. Bu önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda hekim kontrolünde olmak koşulu ile

-KADIN HORMONLARI-
 

Anne karnındaki ceninin kromozomlarına uygun cinsel organlarının gelişmesinde, ergenlikteki değişikliklerin tamamında, cinsel ve üreme fonksiyonlarında östrojen adlı kadınlık hormonu rol oynamaktadır.

Östrojenin salgılanmasında, beyinden salgılanan hormonlar (FSH ve LH) düzenleyici rol oynamaktadır. Bu hormonlar, yumurtalığa etki ederek kadınlık hormonlarını salgılatırlar.

ADET

Ergenlik döneminden menopoza kadar, kadının üreme organlarında peryodik değişiklikler meydana gelmektedir. Yaklaşık bir ay süren peryodlarda, kanama olan günlere, adet kanaması veya kısaca adet denilir. Kadındaki aylık değişimlerin tamamına da kadın peryodu denilmektedir.

Adet kanaması, kanama dönemi belirli aralıklarla olduğu için muntazam anlamında “Regl”, her ay akmak anlamında “Menstruasyon”, kirlenmeye neden olduğu için “Kirlenme”, rahatsızlık oluşturduğu için ‘Hastalanmak” gibi çeşitli kelimelerle ifade edilmektedir.

Eski kültürlerde adet kanaması dönemlerinde kadınlarda bir uğursuzluk olduğu düşünülürmüş. Böyle kadınlar, bereketi azalır diye yemek yapmaz, sofraya oturmaz, tarlada çalışmaz hatta kimseye dokunmazlarmış. Böyle uç noktalarda olmasa da, günümüzde de kanama döneminde kadınların madden ve manen kirli olduklarına dair düşünceler mevcuttur. Oysa kanama, neslin devamı ve üremeye yönelik vücut fonksiyonlarının bir yansıması bağlamında özel bir anlam taşır. Kanamanın oluşturduğu maddi kirlenme ise tabii bir şeydir. Temizleyerek giderilebilir.

Adetin Oluş Mekanizması

Beyinden salgılanan hormonların etkisiyle, yumurtalıktaki sessiz duran yumurta hücrelerinin biri veya birkaçı olgunlaşmaya başlar. Aynı anda yumurtalıktan östrojen adlı hormon salgılanır. Bu hormon, rahim içini döşeyen dokuya (endometrium) etki ederek kalınlaşmasını ve gelişmesini sağlar. Yaklaşık 14 gün sonra, beyinden salgılanan LH adlı hormonun düzeyinin aniden yükselmesi neticesinde, yumurtalıkta gelişen ve olgunlaşmasını tamamlayan yumurta hücresi serbest kalır. Bu olaya yumurtalama (ovulasyon) denilmektedir. Yumurta hücresi tüpler içerisine alınarak, rahim içine doğru ilerletilir. Bu sırada yumurtalıkdan progesteron adlı hormon daha fazla salgılanır. Bu hormon da rahim içindeki dokunun daha da kalınlaşıp gelişmesini sağlar. Bunun amacı rahimi, döllenmiş yumurtanın yerleşmesine hazırlamaktır. Tüplerdeki yumurta spermle karşılaşır, döllenir ve rahime yerleşirse, adet kanaması olmaz. Döllenme olmazsa, rahim iç dokusunu geliştiren hormonlar salgılanmaz. Gelişmesi ve devamlılığı için gerekli hormon desteğinden yoksun kalan rahim içindeki doku, kanama ile dökülür. Kanama, gebelik için hazırlanmış rahim dokusu tamamen atılıncaya kadar devam eder.

Kadın Peryodu ve Adet Kanamasının Süresi

Adet kanamasının birinci günü, kadın peryodunun birinci günüdür. Gelecek kanamadan bir önceki gün ise son gündür. Bu sınırlarla adet peryodu kadınların %65’inde 28±3 gündür. Tüm kadınlar dikkate alındığında periyot 18 gün kadar kısa, 40 gün kadar uzun olabilmektedir.

Adet kanamasının süresi ise ortalama 5±2 gündür. Ancak herhangi bir hastalığa bağlı olmaksızın, daha kısa ve daha uzun kanama süreleri de görülmektedir.

Kadın peryodu genellikle aynı sürelerde devam etmekle beraber 1-2 günlük oynamalar da normaldir.
Ancak gün oynamalarının beş günü geçmesi seyrektir. Kanama müddeti de yine her kadın için belirli süre devam eder. Kadınlar ne zaman ne miktar kanamaları olacağını tahmin edebilirler.

Ergenlik dönemi başlangıcında, hem peryodun toplam süresi hem de kanama süresi düzensizdir. Keza menopoz öncesinde de adetler düzensizleşir.

Adet Kanamasının Miktarı

Ergenlik dönemi başlangıcında kanama azdır. Bazen bir kaç damla kadar olabilir. Bazı kızlarda adetlerden önce vaginal akıntılar görülebilmektedir. Bunlar adet ile karıştırılmamalıdır. Adetler düzene girdikten sonra, kanama miktarı genelde hep aynı olur. Kanamanın toplam miktarı ortalama 130 cc’dır. Ancak, normal kadınlarda kanama miktarı 13 cc kadar az, 300 cc kadar çok olabilmektedir. Kanama, 2. günde en fazladır. Kanama miktarı petlerle ölçülebilir. Petler ortalama olarak 20-30 cc kan emebilmektedir.

Adet Öncesi Rahatsızlık

Bazı kadınlarda adet kanamasından yaklaşık bir hafta önce başlayıp kanama olana kadar devam eden sinirlilik, huzursuzluk, baş ağrısı, göğüslerde hassasiyet, vücutta su tutulmasına bağlı ödem dediğimiz şişkinlik, kasıklarda ve karnın alt kısımlarında ağrılar gibi belirtiler görülebilmektedir. Şikayetler bazı kadınlarda, günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli olabilir.

Adet öncesi rahatsızlığa, hormonlardaki değişikliklerin sebep olduğu sanılmaktadır. Kesin bir tedavisi yoktur. Şikayetlere yönelik bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu dönemde ailenin veya eşin duygusal desteği gereklidir. Yemekte tuzun azaltılması, şekerli yiyecekler yerine bol proteinli diyet bazı kadınlarda fayda sağlamaktadır.

Adet Sırasında Ağrı

Adet sırasında bazı kadınlarda, karnın alt kısmında, kalçalara, sırta ve uyluklara yayılan ağrılar görülebilmektedir. Bu ağrılar kadınların %10’unda şiddetli olabilir.

Adet sırasındaki ağrılar iki tipte olmaktadır. Ağrıya sebep olabilecek hiçbir anormallik olmaksızın görülen birinci tip ağrı daha çok genç kızlarda söz konusudur. Bu tip ağrıya, kanama sırasında rahim kasılmalarının neden olduğu düşünülmektedir. Kanama konusundaki huzursuzluk ve korku, ergenlik dönemindeki kızlarda ağrıyı kolaylaştırıcı bir faktördür. Bazen ağrıyla beraber baş ağrısı, bulantı, kabızlık veya ishal, sık idrara çıkma görülebilmektedir. Bazı kızlarda da adet öncesi rahatsızlık, adet sırasındaki ağrı ile devam ederek, günlerin önemli kısmının sıkıntılarla geçmesine neden olur.

Genç kızlardaki, ağrılı adet şikayetleri yıllar geçtikçe azalır, genellikle hamilelikten sonra da ortadan kalkar. Tedavide gençlere, bedenlerinde bir anormallik olmadığı belirtilip olayın sebepleri açıklanmalı, böylece rahatlatılmaya çalışılmalıdır. Karnın alt kısmına sıcak tatbiki ve bazı ağrı kesiciler de faydalı olabilir. Şiddetli durumlarda ilaçlar kullanılmaktadır.

İkinci tip adet ağrılarına rahim ve diğer komşu organlardaki hastalıklar sebep olmaktadır. Bu tip ağrıların önceden olmayıp daha sonradan ortaya çıkması karakteristiktir. Rahim ağzının daralması, bazı tümörler, kronik iltihabi hastalıklar ve endometriosis gibi bir çok hastalığın sebep olabildiği bu tip ağrılı adetlerde kadın doğum uzmanına danışılması gereklidir.

Adet Döneminde Temizlik

Adet dönemlerinde temizliğe her zamankinden daha fazla dikkat edilmelidir. Bu dönemde hem kanamanın neden olduğu kirlenme hem de rahim ağzında mikropların yukarı geçişini önleyen salgının yokluğu, enfeksiyonlara sebep olabilir. Özellikle tuvaletten sonra su, sabun ve temizlik kağıdı kullanılmalıdır.
Temizlik bir alışkanlıktır. Çocuklara küçük yaştan itibaren öğretilmezse, ergenlik döneminde öğretilmesi daha zordur. Kendini temizleyen, temiz hisseden kişilerde kendine güven duygusunun daha kolay kazanıldığı bilinmektedir.

Adet kanaması sırasında kullanılan bezler temiz olmalıdır. Günümüzde hazır pet ve tampon kullanımının yaygınlaşması, bezlerin oluşturduğu sakıncaları ortadan kaldırmıştır.

Vagina içine yerleştirilen tamponlar, daha rahat hareket imkanı sağlamak açısından avantajlıdır. Fakat tamponların uzun süre yerlerinde tutulmaları sakıncalıdır. Vaginal tamponlar, yüksek ateş, titreme, baş dönmesi, halsizlik, kendini kaybetme belirtileri ile ortaya çıkan ve bazen ölümcül olabilen toksik şok sendromu denen hastalığa neden olabilmektedir.

Tamponlar kullanılmak isteniyorsa,

· Geceleri çıkartılarak, pet ile değiştirilmelidir.
· Kızlık zarına zarar verebileceğinden bakire kızlar tarafından kullanılmamalıdır.

Adet sırasında kullanılan koku önleyici ve temizlik maddelerindeki kimyasal maddeler bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Yeni kullanılmaya başlanan bir malzemeden sonra kaşıntı, kızarma, ödem gibi belirtiler ortaya çıkarsa allerjiden şüphelenilmelidir.

Adet sıvısı normalde kokusuzdur. Ancak iltihaplanma söz konusu olduğunda koku ortaya çıkar. Genelde temizliğine dikkat eden, tamponu veya peti zamanında değiştiren kadınlarda koku sorunu olmaması gerekir.

Adet Görmemek

Normal adet mekanizmasında rol oynayan hormonlardaki dengesizlikler, yumurtalık ve rahimdeki bazı hastalıklar adet bozukluklarına veya adet görmemeye neden olabilmektedir. Adet görmeme, ergenlikten itibaren olabildiği gibi, normal devam eden adetlerin kesilmesi şeklinde de görülebilir.

Adet görmeme, bazen hastalık belirtisi olmayıp fizyolojik hadiselere bağlı olabilir. Bunlardan önemlileri:

· Gebelik dönemi,
· Emzirme döneminin ilk zamanları,
· Menopozdan sonra.

Aşırı spor, egzersiz, diyet, stres gibi birçok dış faktör yumurtalamanın olmamasına, hormon dengesinin bozulmasına ve dolaylı olarak adet kanamalarının kesilmesine neden olabilmektedir. Bazı sporcuların güçlenmek için kullandıkları ilaçlar da adet bozukluğu yapabilmektedir.

Seyrek Adet Görme

Ergenlik çağının başlangıcında ve menopoza yakın dönemde adetlerin seyrek olması normaldir. Bu dönemler dışında, kadın periyodunun 40 günden uzun sürmemesi gerekir.

Kadın periyodu 40 günden uzun sürüyorsa ve ek olarak başka rahatsızlıklar veya üreme bozukluğu varsa nedeni araştırılmalıdır.

Sık Adet Görme

Periyodun 18 günden kısa olmasıdır. Sık adet görme durumunda, seyrek adette olduğu gibi nedene yönelik araştırmalar yapılmalıdır. Bazen hiçbir anormallik tespit edilmeyebilir.

Kanamanın Miktar ve Süresinin Fazlalığı

Adet kanamasının 7 günden, miktarının da 300 cc’den fazla olmaması gerekir. Kanama miktar ve süresinin fazlalığı, bünyesel olabildiği gibi bazı hastalıklardan dolayı da ortaya çıkabilir. Kadında kansızlığın önemli sebeplerinden biri adet kanamasının fazlalığıdır. Kanama miktarında fazlalığın bazı nedenleri şunlardır:

· Kan hastalıkları,
· Rahim içi araçlar,
· Rahim hastalıkları.

Anormal Vaginal Kanamalar

Adetin sık olması, kanamanın miktar ve süresinin çok olması, adet dışı zamanlarda kanama, ergenlikten önce ve menopozdan sonra görülen kanamalar anormaldir. Kadın üreme organlarının hastalıklarının ve kanserlerinin bazen tek belirtisi vaginal kanama olabilir. Bu nedenle kadınlar, olağan dışı her tür kanamalarını dikkate almak ve gerekli tetkikleri yaptırmak zorundadırlar.

DIŞ CİNSEL ORGANLAR

Kadın dış cinsel organları, vagina girişi, klitoris, büyük ve küçük dudaklardan oluşur. Vagina ve klitoris arasında idrar deliği, vaginanın arkasında ise anüs yer alır.

Vagina Girişi

Yanlarda büyük ve küçük dudaklar, önde klitoris ve idrar deliği, arkada anüs ile sınırlanmıştır.

Büyük ve Küçük Dudaklar

Büyük dudaklar, gelişim safhalarında, erkekteki torbaların karşılığıdır. Yağlı cilt altı dokusundan oluşan büyük dudakların renginde, ergenlikten sonra koyulaşma görülür. Büyük dudakların içinde salgı bezleri bulunur.

Küçük dudaklar, büyük dudakların iç kısmında bulunurlar ve vagina girişiyle devamlılık gösterirler. Küçük dudakların önde birleştiği yerde klitoris ve onun da üzerinde klitorise ait sünnet derisi mevcuttur. Küçük dudakların rengi daha koyudur. Cinsel uyarılma ile renklerindeki koyulaşma artar, kan ile dolarak daha belirgin hale gelirler.

ADETLİYKEN SEKS YAPMAK.?

Adet kanaması sırasında cinsel ilişki kurulur mu ? gebe kalınır mı?
 
Bunun cevabı için adet kanamasının ne olduğunu bilmek gerekir.Adet kanaması kadın rahmi içindeki bir dokunun kanayarak dokulmesidir.Bu doku gebelik sırasında bebeğin yapıştığı ve beslenmesi için gerekli koşulları sağlayan özel bir yapıdır.İşte bu doku gebelik oluşmadığı her ay bir dahaki yumurtlamaya yeniden hazırlanması için üstteki tabakasını kanayarak doker ve alttan yeni doku oluşmaya başlar.
 
Adet kanamasına ait gerçek dışı uydurmalar;Vücuttaki kirli kan atılması gibi, zehirli olduğu,vücuttan atılmasa kişiyi zehirlediği,  pis olduğu ,bu sırada ilişki kurulursa kısır olunacağı gibi bu şeyler tamamen yanlıştır.
 
Adet sırasındayken seks yapılıp yapılamayacağın cevabı ise koşullara ve kişilere ,vede kişilerin inançlarına göre farklılık gösterir.
 
Adet sırasında yani kadının menturasyonu sırasında prezervatif (kondom – kılıf) ile seks yapılmasında ne kadın için nede erkek için tıbbi olarak bir sakınca yoktur, ne kadın nede erkek bedensel bir zarar görmez. Eğer prezervatifsiz cinsel ilişki kurulursa kadın veya erkeğin mikrop kapma şansı olabilir.Çok nadir de olsa adet kanaması sırasında gebe kalma olasılığıda  mevcuttur,bunu da göz ardı etmemek gerekir.Bunun nasıl olduğunu ilerki donemler de gelecek olan yazılarda anlatacağız.
 
Cinsellik kişilerin bedensel ve de beyinsel özgürlüklerdir.Bu yüzden kendisi için istediği bir şeyi eğer tıbben yasaklanmamışsa koşullarına,inançlarına ve de ahlaki değerlerine göre yaşayıp yaşamayacağına ,yaşayıp yaşamak istemediğine veya yaşamaya kendisi karar verir.Tıbben bir zararı prezervatif kullanmak kaydı ile yoktur,bu yuzden karar vermek size kalmıştır.
 
Bir çok kadın adetliyken kendilerini itici bulurlar, ve de erkeklerin bu hallerinden rahatsız olabileceklerini düşünürler,oysaki bazı rahatsız olan bunu itici bulan erkekler olduğu gibi ,bundan rahatsız olmayan, kadını adet döneminde de arzulayan ve bu sırada cinsel ilişki kurmak isteyen, cinsel ilişki kuran ve de bundan zevk alan bir çok erkekte mevcuttur.
 
O halde kadınlara seslenelim; adet dönemi doğanın kadınlara verdiği üstün yetenek olan gebelik ve doğum olayının bir parçasıdır.Pis değil,doğal ve de gerekli bir süreçtir.Siz kendinizi pis zannederseniz karşınızdaki insanda size pismişiniz gibi davranır.Kendinize ve size verilen bu üstün olaya saygı duyun, sizler üreticisiniz, ve hepimizin bir annesi var veya vardı, onlarda adet görüyorlar veya görüyorlardı, onlar canınız annelerinizde mi pisti, hayır biliyorsunuz ki onlar temiz ve saftırlar, güzeldirler, sizde bayansınız sizde saf ve temizsiniz hem de her halinizle.
 
Adet sırasında seks bir çok insan tarafından yaşanmaktadır.Kadın açısından baktığımız zamanda kadınların bir çoğunda adet döneminde cinsel istek artışı görülür, kimileri bunu yaşarken, kimilerde bunu baskılar.Bazı kadınlar adet döneminde cinsellik yaşamanın bu dönemdeki gerilimlerini azalttığını veya yok ettiğini, bazıları ise aynı zamanda  adet sancılarını hafiflettiğini veya yok ettiğini söylemektedir.
 
Müslümanlıkta ise kadın adetliyken cinsellik kesinlikle yasaklanmıştır.(Bakara Suresi)
 
Hayatınızla ilgili kararları verecek tek kişi sizsiniz. Doğru kararlarla güzel günler dilerim.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol